“BU BÜTÇE HALKIN BÜTÇESİ DEĞİL! SORUYORUZ: BU BÜTÇE NEYİN BÜTÇESİ?”

Konuşmasında, “Bir ülkede halk, günlük hayatından memnunsa; huzur, sükûn varsa, halk geçim sıkıntısından ezilmiyorsa, namerde muhtaç olmadan geçinebiliyorsa, sefalet sınırına yaklaşmış milyonlar yoksa, adalet iyi dağıtılıyorsa, keyfilik yoksa, ve halkın rızası ile yönetime gelenler yetkilerini kendileri, dostları için değil de halkın çıkarları için kullanıyorlarsa o ülke iyi yönetiliyor demektir. Ancak Türkiye iyi yönetilmiyor” diyen Cesur, devamla, “İnsanların mutlu olması için ekmek kadar mühim olan şeyler var: Tokluğun yanında, hem rahat olmaları hem de geleceğe olan güvenlerini yitirmemeleri lâzım. Devletlerine, ülkelerine ve kendilerine olan inancı kaybetmemeleri lâzım. Bugün bunların tamamı zedelenmiştir.” diyerek sözlerine AKP iktidarlarında toplumsal sorunların derinleştiğine dikkat çekti. “Kamuoyunun sağduyusunu oluşturan, kurumların sorunsuz işlediği ve korku altına sokulmadığı ülkelerde halkın nabzının tutulmasında zorluk olmaz” diyen Cesur, bu kurumlardan siyaset, medya ve gönüllü kuruluşların da ciddi baskılar altında olduğunu söyledi. MİLYONLARCA İNSANIMIZ DURUP DURURKEN Mİ İŞİNDEN OLDU? İNKÂR EDEBİLİR MİSİNİZ? Yaşanan toplumsal ve ekonomik bunalımın sorumluluğun hükümet dışında başka yerde aranmaması gerektiğine işaret eden Cesur, “Bütçe konuşuyoruz; Eğri oturup doğru konuşalım; inkâr edebilir misiniz ki, durup dururken mi, milyonlarca insanımız işinden oldu? Olmamıştır diyebilir misiniz? İş arayan sayısı 2 yılda 2.5 milyon arttı.” dedi. Yaşanan ekonomik sorunun ülkenin her köşesinde hoşnutsuzluğu son derece arttırdığını belirten Cesur, halkın şikayetçi hale geldiğini ve yoksulluğun ve geçim derdinin derinleştiğine dikkat çekti.