“İŞVERENLERİN KIDEM FONUNA KARŞI ÇIKMASI İBRETLİK”

Settar Aslan yaptığı basın açıklamasında, Hak-İş’in kuruluşundan beri, müktesep hakların korunması kaydıyla Kıdem Tazminat Fonunu savunduğunu hatırlatarak, şu görüşleri dile getirdi.   “Yasalara göre kıdem tazminatı tüm çalışanlar için bir hak olsa da, maalesef emekçilerimizin yüzde 90’a yakını bu haktan mahrum bırakılıyor. İşverenler, çoğu zaman iyi niyet kurallarının dışına çıkarak, işçinin kıdem tazminatını ödememenin yollarını buluyor. Sendikalı işyerlerinde her ne kadar kıdem tazminatını alamama durumu bir istisna olsa da, sendikasız işçilerin kıdem tazminatını alması bir istisna durumunda. Bu gerçeği yok sayarak, Kıdem Tazminatı Fonuna cepheden karşı çıkmak, sendikasız emekçilerin hak kaybına kayıtsız kalmaktır.   İşçi temsilcileri olarak bizim, Kıdem Tazminatı Fonu’nun, işçilerimizin kazanılmış haklarında kayba yol açması endişesi duymamız doğal olsa da, işverenlerin fona karşı çıkması ibretliktir. Şayet işverenler, (Nasılsa bir yolunu bulup kıdem tazminatını ödemiyoruz, niye fona para verelim?) rahatlığıyla fona karşı çıkıyorsa, bunu ‘hukuk devleti’ ve ‘emeğe saygı’ bağlamında gözden geçirmek gerekir.   İşçilerin hak kaybını önlemek bağlamında; kıdem tazminatının yıllık 30 gün olması, fondan yararlanma şartları ve fonun doğru yönetilmesi gibi konuları konuşmak gerekli; fakat bir de Kıdem Tazminatı Tavanı uygulamasını tartışmamız gerekiyor. 12 Eylül darbecilerinin bir dayatması olan Kıdem Tazminatı Tavanı uygulaması, emekçileri mağdur etmektedir. Kıdem Tazminatı Fonu’nu konuşurken, 12 Eylül darbecilerinin birçok yanlışını düzelten Hükümetimizin, bu tavan uygulaması yanlışını da düzeltmesini bekliyoruz.”