SAZ USTASI KOCA USTA HAYRİ DEV

15 yaşındayken dedesinin tavsiyesiyle üç telli saz (cura) çalmayı öğrenen Dev, yöredeki aşıkların atışmalarını dinleyerek söyledikleri türküleri ezberledi . Cura denilen 3 telli çalgıyı öğrenip, söylemeye o yıllarda başladı. Yaşadığı Gökçeyaka Köyün eski ismi taşıyan Masıt Kırığı denilen dokuz sekizlik mahalli ezgileri çalan ve söyleyen bir usta oldu.
İkisi erkek, üçü kız beş çocuğu olan Hayri Dev ailesinden habersiz elindeki üç telli sazı ve çam düdüğünü hiç bırakmadı. Evlere gidip yarenlik yaptı, düğünlerde insanları eğlendirdi. Ormanda, dağlarda çobanlar için çaldı, söyledi. Zaman böyle geçti...                                                                                                                          Taa ki, 1992'ye kadar. Teke yöresi kültürünü inceleyen Fransız araştırmacı Jerome Cler'in kendisini Paris'e davet etmesinin ardından yaşamı değişen Hayri Dev, müzisyen arkadaşlarıyla yurt dışında konserler verdi.Birkaç defa yurt dışına da giden Hayri Dev'e ‘Koca Usta' diyorlar. 'Koca Usta' lakabını elinden her iş geldiği için almış. Marangozluk, terzilik (başındaki şapkayı kendisi yapmış), ayakkabıcılık gibi işlerin elinden geldiğini söylüyor. ‘Elin yapacağı her şeyi yaparım' diyor ve devam ediyor: ‘Ama hiçbirini yapmak istemedim. Çünkü ben çobanım ve müzisyenim. Çalgıcılıktan çok aç kaldığım oldu ama hiçbir zaman ondan ayrılmadım.' Hayri Dev, çaldığı yöresel çam düdüğüyle UNESCO tarafından, Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi kapsamında 2008 yılında "Yaşayan İnsan Hazinesi Kültürel Miras Taşıyıcısı" ilan edildi. Yaşamı ve sanatı belgesellere konu olan Dev, dünyada birçok üniversitede ders verdi.