Tam 99 yıl önce bugün “Türkiye Devletinin hükümet biçimi Cumhuriyettir.” hükmü Meclis’te ilan edildi ve Büyük Atatürk Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Cumhurbaşkanı seçildi.

Ülkemizin çağdaş uygarlıklar seviyesine çıkması için ve uygarlık yolunda atılan en önemli adım Cumhuriyet’in ilanıdır.

Büyük Atatürk’ün “Ya İstiklal Ya Ölüm!” parolası ile çıktığı bağımsızlık yolunda verilen canların en önemli nişanesi olan Cumhuriyetimiz bugün tam 99 yaşında. Buna şahitlik etmenin kıvancını yaşıyoruz.

Atatürk’ün bizlere emaneti olan Cumhuriyetimize sahip çıkmak, cumhuriyetin gereklerini uygulamak hepimizin bir numaralı vazifesidir. 

Cumhuriyet ile birlikte kadın erkek eşitliği, özgürlük ve demokrasi gibi çağdaş kavramlar hayatımıza girdi ve Anadolu’nun bir köyünde bir kasabasında doğan bir vatandaşımızın da fırsat eşitliği ve adalet sayesinde Doktor, Avukat, Mühendis ve hatta Cumhurbaşkanı olabilmesinin önü açıldı. Çünkü Cumhuriyet, fırsat eşitliği demekti, çünkü Cumhuriyet özgürlük, eşitlik, adalet ve fikirlerini beyan etme özgürlüğü demekti. Halkın kendi kendisini yönetmesi, yöneticilerini eşitlik dahilinde seçebilmesi demekti. Bugün Türk Milleti için Cumhuriyet, Atamızın bize sunduğu en büyük nimettir.

Seneye 100. Yılını kutlayacağımız Cumhuriyetimizin ne şartlarda elde edildiği, bu uğurda verilen canların ve çekilen çilelerin unutulmayacaktır, Cumhuriyetimize yedisinden yetmişine tüm vatandaşlarımız ile birlikte sahip çıkacaktır ve biz de bu uğurda canla başla çalışmaya devam edeceğiz! 

Başta Büyük Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere Cumhuriyet ve bağımsızlık yolunda can veren, bu uğurda ailelerini ve sevdiklerini geride bırakıp cepheye koşan gencinden yaşlısına kadınından erkeğine herkese bir kez daha minnet ve şükranlarımızı sunuyorum. 

Cumhuriyetimizin 99. Yılı olsun! Ne mutlu Türk’üm diyene!

Ne mutlu Atatürk Cumhuriyetinin ferdiyim diyene!