Konferansta, küresel ısınmanın ortaya çıkış sebepleri ve biyolojik çeşitliliğe etkilerini anlatan Prof. Dr. Kani Işık, günümüzde küresel ısınmanın öneminin yeterince kavranamadığını belirtti. Küresel ısınmanın son 100 yıldan beri gittikçe yükseldiğini ifade eden Prof. Dr. Kani Işık, “Özellikle fosil yakıtların kullanılması, atmosfere yüksek miktarda sera gazları bırakılmasına neden oluyor. Atmosferdeki sera gazlarının etkisiyle önce küresel düzeyde sıcaklıklar artıyor, buzullar eriyor, deniz seviyeleri yükseliyor, deniz suyu ısınıyor, deniz ve okyanus akıntıları zayıflıyor, suların asitlik derecesi artıyor. Bu süreçler hep birlikte, yerel ve küresel ölçeklerde iklim değişikliğine yol açıyor. Bu değişim nedeniyle, pek çok canlı türünün daha önce alışageldiği ve neslini sürdürdüğü yaşama ortamları bozuluyor, yok oluyor.” ifadelerini kullandı.

Küresel ısınmanın biyoçeşitliliğe olumsuz yönde çok büyük etkileri olduğunu belirten Prof. Dr. Kani Işık, “Yaşama ortamı yok olunca orada yaşayan ve besin zincirinde yer alan canlılar da yok oluyor. Eğer, bir ekosistemde yaşayan canlıların kendi aralarında ve ayrıca canlılar ile cansızlar arasında, durmadan süregelen çeşitli doğal etkileşimler yoksa, oradaki canlıların nesli, bir kaç kuşak içinde yok olmaya mahkumdur. Bu da demektir ki; bir türün yok olması domino etkisi göstererek, zincirleme pek çok başka türün yok almasına yol açmaktadır.” dedi.

Prof. Dr. Kani Işık, Biyolojik Çeşitliliğin yerkürede yaşayan canlılar için yaşamsal önemde hizmetler yaptığını ifade ederek; “Soluduğumuz oksijenin üretilmesinden meyve çiçeklerinin tozlaşmasına, değişik hastalıkların önlenmesinden toprağın verimli hale gelmesine kadar, çevremizdeki süreçlerin ve olayların çoğu, bu ekolojik hizmetler sayesinde devam etmektedir. Kısacası, Biyolojik Çeşitlilik bozulursa ekolojik hizmetler yerine getirilemeyecek, beslenme zinciri ve canlılar arası dengeli ilişkiler bozulacaktır. Bu süreçte, insan türü de dahil, tüm canlı türleri zarar görecek, hatta bazılarının nesli zamanla tükenecektir.” diye konuştu.

Sera gazı üreten fosil yakıtların kullanımının zamanla azaltılıp en aza indirilmesi, güneş, rüzgar, hidroelektrik gibi çevre dostu enerjinin yaygınlaştırılması üzerine hazırlanan uluslararası düzeyde raporlardan, sözleşme ve anlaşmalardan da kısaca bahseden Prof. Dr. Kani Işık, “Son iki yüz yıllık zaman dilimi içinde nesli tükenen türlerin sayısının, insan türü ortaya çıkmadan önceki son iki yüz milyon yıllık zaman diliminden kat kat fazla olduğu tahmin edilmektedir.” diye konuştu.

Katılımcıların ilgiyle takip ettiği konferans Fen Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Aksoy’un  Prof. Dr. Kani Işık’a plaket ve çiçek takdim etmesinin ardından sona erdi.