Gıda Geleceğimiz Mercek Altında: Beyinden Sofraya, Krizlerden Fırsatlara

GÜNDEM - GENEL (DM) - DEMİRKAN MEDYA | 10.05.2025 - 01:05, Güncelleme: 10.05.2025 - 01:05 11535 kez okundu.
 

Gıda Geleceğimiz Mercek Altında: Beyinden Sofraya, Krizlerden Fırsatlara

Antalya/Kemer'de düzenlenen 4. Uluslararası Gıda Kimyası Kongresi, "Gıda Üretiminde Sürdürülebilirlik" temasıyla dünya çapında uzmanları bir araya getirdi. Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan'ın beyin-besin ilişkisine dair çarpıcı sunumu ve İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Deniz Ülke Kaynak'ın krizler yüzyılında gıda arzını değerlendiren konuşmaları kongreye damgasını vurdu.
Üsküdar Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi ve Kimyagerler Derneği iş birliğiyle Juju Premier Palace Hotel’de gerçekleştirilen 4. Uluslararası Gıda Kimyası Kongresi, gıda üretiminde sürdürülebilirlik ekseninde önemli tartışmalara sahne oldu. Kongrede, gıda kimyasındaki son teknolojik gelişmeler, bilimsel çalışmalar ve güncel yaklaşımlar masaya yatırılırken, Prof. Dr. Nevzat Tarhan ve Prof. Dr. Deniz Ülke Kaynak'ın ufuk açıcı konuşmaları büyük ilgi topladı. Gıda üretiminin geleceği ve insanlık üzerindeki etkilerinin derinlemesine incelendiği 4. Uluslararası Gıda Kimyası Kongresi, Antalya Kemer'de dünyanın dört bir yanından akademisyenleri, araştırmacıları, kamu temsilcilerini ve sektör profesyonellerini buluşturdu. Kongrenin ana teması "Gıda Üretiminde Sürdürülebilirlik" olarak belirlenirken, gıda kimyasındaki son gelişmeler ve bu alandaki bilimsel çalışmalar ön plana çıktı. Beynimizin Kimyası Yediklerimizle Şekilleniyor: Nesiller Boyu Aktarılan Tatlar ve Korkular Kongrenin özel oturumunda ana konuşmacı olarak yer alan Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü ve Yönetim Üst Kurulu Başkanı Prof. Dr. Nevzat Tarhan, "Kimyasından Beyin Kimyasına: Beyin-Besin İlişkisi" başlıklı sunumuyla dikkatleri üzerine çekti. Tarhan, fareler ve solucanlar üzerinde yapılan deneylere atıfta bulunarak, öğrenilmiş davranışların ve hatta korkuların kokular ve tatlar aracılığıyla nesilden nesile aktarılabileceğine dair bilimsel bulguları paylaştı. "Yediklerimizle kimyamız etkileniyor ve bu nesillerce aktarılabiliyor," diyen Tarhan, beslenme alışkanlıklarının sadece fiziksel sağlığı değil, aynı zamanda beyin kimyasını ve dolayısıyla davranışları da derinden etkilediğini vurguladı.     Prof. Dr. Tarhan, dopamin ve serotonin gibi mutluluk hormonları üzerinden haz ve anlam arayışını da irdeleyerek, modern dünyanın tüketim odaklı yaşam tarzının depresyona etkilerine değindi. "Haz peşinde koşan beyinde serotonin azalıyor, depresyon artıyor," ifadelerini kullanan Tarhan, kapitalist sistemin "tüket, mutlu ol" dayatmasının bireyleri nasıl etkilediğini ve gerçek mutluluğun anlam ve ideale bağlanmakla mümkün olabileceğini belirtti. Beslenme alışkanlıklarının çocukluktan itibaren şekillendiğini ve yeme bozukluklarının temelinde genellikle bu dönemdeki yanlış yetiştirilme biçimlerinin yattığını da sözlerine ekledi. Krizler Yüzyılında Gıda Arzı: Jeopolitik Oyunlar ve Tarihten Gelen Dersler Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Deniz Ülke Kaynak ise "Krizler Yüzyılında Gıda Arzında Riskler ve Fırsatlar" başlıklı konuşmasıyla küresel gıda güvenliğine dair önemli bir perspektif sundu. 21. yüzyılı "krizler yüzyılı" olarak tanımlayan Kaynak, tarihsel süreçlerden örnekler vererek gıda yolları ve kaynaklarının uluslararası ilişkilerde ve savaşlarda nasıl kilit bir rol oynadığını gözler önüne serdi. Prof. Dr. Kaynak, Napolyon savaşlarından İkinci Dünya Savaşı'na, Soğuk Savaş'tan günümüzdeki ticaret koridorları rekabetine kadar geniş bir yelpazede gıdanın stratejik önemini vurguladı. Özellikle Çin'in "Tek Kuşak Tek Yol" projesi, Rusya-Ukrayna savaşı ve Ortadoğu'daki gelişmeler ekseninde yeni ticaret yollarının ve enerji hatlarının gıda arzını nasıl etkileyebileceğine dikkat çekti.   Kaynak, "Bugün dünya üzerindeki bütün çatışmalar, koridorların yeniden şekillenmesiyle çok yakından ilişkili," diyerek, gıdayı kesmenin, suları zehirlemenin tarih boyunca bir savaş stratejisi olduğunu ve günümüzde de bu tür risklerin devam ettiğini belirtti. Afrika'daki potansiyel çatışmalara ve Hindistan-Çin gerilimine de değinen Kaynak, Türkiye'nin bu karmaşık denklemdeki yerine ve Zengezur koridoru gibi projelerin önemine işaret etti. Konuşmasında Gazze meselesinin de uluslararası bir liman ve ticaret koridoru planıyla ilişkili olabileceğine dair çarpıcı tespitlerde bulundu.  Kongre, gıda kimyasının geleceğine ışık tutan sunumlar ve interaktif tartışmalarla devam ederken, katılımcılar sürdürülebilir gıda üretimi ve güvenliği konusunda önemli bilgiler edindi. İki değerli profesörün konuşmaları, gıdanın sadece bir besin kaynağı olmanın ötesinde, bireysel sağlıktan küresel siyasete kadar uzanan çok boyutlu bir mesele olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Antalya/Kemer'de düzenlenen 4. Uluslararası Gıda Kimyası Kongresi, "Gıda Üretiminde Sürdürülebilirlik" temasıyla dünya çapında uzmanları bir araya getirdi. Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan'ın beyin-besin ilişkisine dair çarpıcı sunumu ve İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Deniz Ülke Kaynak'ın krizler yüzyılında gıda arzını değerlendiren konuşmaları kongreye damgasını vurdu.

Üsküdar Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi ve Kimyagerler Derneği iş birliğiyle Juju Premier Palace Hotel’de gerçekleştirilen 4. Uluslararası Gıda Kimyası Kongresi, gıda üretiminde sürdürülebilirlik ekseninde önemli tartışmalara sahne oldu. Kongrede, gıda kimyasındaki son teknolojik gelişmeler, bilimsel çalışmalar ve güncel yaklaşımlar masaya yatırılırken, Prof. Dr. Nevzat Tarhan ve Prof. Dr. Deniz Ülke Kaynak'ın ufuk açıcı konuşmaları büyük ilgi topladı.

Gıda üretiminin geleceği ve insanlık üzerindeki etkilerinin derinlemesine incelendiği 4. Uluslararası Gıda Kimyası Kongresi, Antalya Kemer'de dünyanın dört bir yanından akademisyenleri, araştırmacıları, kamu temsilcilerini ve sektör profesyonellerini buluşturdu. Kongrenin ana teması "Gıda Üretiminde Sürdürülebilirlik" olarak belirlenirken, gıda kimyasındaki son gelişmeler ve bu alandaki bilimsel çalışmalar ön plana çıktı.

Beynimizin Kimyası Yediklerimizle Şekilleniyor: Nesiller Boyu Aktarılan Tatlar ve Korkular

Kongrenin özel oturumunda ana konuşmacı olarak yer alan Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü ve Yönetim Üst Kurulu Başkanı Prof. Dr. Nevzat Tarhan, "Kimyasından Beyin Kimyasına: Beyin-Besin İlişkisi" başlıklı sunumuyla dikkatleri üzerine çekti. Tarhan, fareler ve solucanlar üzerinde yapılan deneylere atıfta bulunarak, öğrenilmiş davranışların ve hatta korkuların kokular ve tatlar aracılığıyla nesilden nesile aktarılabileceğine dair bilimsel bulguları paylaştı. "Yediklerimizle kimyamız etkileniyor ve bu nesillerce aktarılabiliyor," diyen Tarhan, beslenme alışkanlıklarının sadece fiziksel sağlığı değil, aynı zamanda beyin kimyasını ve dolayısıyla davranışları da derinden etkilediğini vurguladı.

 

 

Prof. Dr. Tarhan, dopamin ve serotonin gibi mutluluk hormonları üzerinden haz ve anlam arayışını da irdeleyerek, modern dünyanın tüketim odaklı yaşam tarzının depresyona etkilerine değindi. "Haz peşinde koşan beyinde serotonin azalıyor, depresyon artıyor," ifadelerini kullanan Tarhan, kapitalist sistemin "tüket, mutlu ol" dayatmasının bireyleri nasıl etkilediğini ve gerçek mutluluğun anlam ve ideale bağlanmakla mümkün olabileceğini belirtti. Beslenme alışkanlıklarının çocukluktan itibaren şekillendiğini ve yeme bozukluklarının temelinde genellikle bu dönemdeki yanlış yetiştirilme biçimlerinin yattığını da sözlerine ekledi.

Krizler Yüzyılında Gıda Arzı: Jeopolitik Oyunlar ve Tarihten Gelen Dersler

Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Deniz Ülke Kaynak ise "Krizler Yüzyılında Gıda Arzında Riskler ve Fırsatlar" başlıklı konuşmasıyla küresel gıda güvenliğine dair önemli bir perspektif sundu. 21. yüzyılı "krizler yüzyılı" olarak tanımlayan Kaynak, tarihsel süreçlerden örnekler vererek gıda yolları ve kaynaklarının uluslararası ilişkilerde ve savaşlarda nasıl kilit bir rol oynadığını gözler önüne serdi.

Prof. Dr. Kaynak, Napolyon savaşlarından İkinci Dünya Savaşı'na, Soğuk Savaş'tan günümüzdeki ticaret koridorları rekabetine kadar geniş bir yelpazede gıdanın stratejik önemini vurguladı. Özellikle Çin'in "Tek Kuşak Tek Yol" projesi, Rusya-Ukrayna savaşı ve Ortadoğu'daki gelişmeler ekseninde yeni ticaret yollarının ve enerji hatlarının gıda arzını nasıl etkileyebileceğine dikkat çekti.

 

Kaynak, "Bugün dünya üzerindeki bütün çatışmalar, koridorların yeniden şekillenmesiyle çok yakından ilişkili," diyerek, gıdayı kesmenin, suları zehirlemenin tarih boyunca bir savaş stratejisi olduğunu ve günümüzde de bu tür risklerin devam ettiğini belirtti. Afrika'daki potansiyel çatışmalara ve Hindistan-Çin gerilimine de değinen Kaynak, Türkiye'nin bu karmaşık denklemdeki yerine ve Zengezur koridoru gibi projelerin önemine işaret etti. Konuşmasında Gazze meselesinin de uluslararası bir liman ve ticaret koridoru planıyla ilişkili olabileceğine dair çarpıcı tespitlerde bulundu.

 Kongre, gıda kimyasının geleceğine ışık tutan sunumlar ve interaktif tartışmalarla devam ederken, katılımcılar sürdürülebilir gıda üretimi ve güvenliği konusunda önemli bilgiler edindi. İki değerli profesörün konuşmaları, gıdanın sadece bir besin kaynağı olmanın ötesinde, bireysel sağlıktan küresel siyasete kadar uzanan çok boyutlu bir mesele olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gollerbolgesigazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.