ADALET PEŞİNDE AİLELERİ PLATFORMU "Can Kayıplarımızda Sorumluluğu Olan Herkes Yargılanıp Hak Ettiği Cezayı Almalı"

GÜNDEM - GENEL (DM) - DEMİRKAN MEDYA | 07.02.2024 - 11:00, Güncelleme: 08.02.2024 - 10:00 11971+ kez okundu.
 

ADALET PEŞİNDE AİLELERİ PLATFORMU "Can Kayıplarımızda Sorumluluğu Olan Herkes Yargılanıp Hak Ettiği Cezayı Almalı"

Cumhuriyet tarihimizin en büyük felaketi olan 6 Şubat depreminin yıl dönümünde 'Adalet Peşinde Aileleri Platformu' Antalya Baro Başkanlığı iş birliğinde, Barohan binası önünde anma töreni gerçekleştirdi. "Bedeli ne olursa olsun can kayıplarımızda sorumluluğu olan herkesin yargılanıp hak ettiği cezayı alması, her vatandaşın yaşanabilir konutlarda, deprem dirençli binalarda yaşamasını sağlaması, devletin temel görevlerinden biridir. Devletimizi asli görevlerinden birini yerine getirmeye çağırıyoruz" denildi.
Depremzede vatandaşların ve avukatların katıldığı anma töreninde 'Adalet Peşinde Aileleri Platformu' Sözcüsü Ali Ayman konuşmasında önemli konulara dikkat çekti: Bir kez daha kaderleri ve kederleri ortak aileler olarak bir aradayız sözleriyle konuşmasına başlayan Ayman; "Öncelikle bize ev sahipliği yaparak yanımızda olan, sesimize ses katan Antalya Barosu’nun değerli yönetim kuruluna ve siz değerli avukatlarına, diğer yandan yine destekleriyle ve temsilcileriyle yanımızda olan Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne çok teşekkür ederiz" dedi. Ayman konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi: Palmiye, Ebrar, Rönesans, Barla, Ezgi, Çuhadar, Yeşilada, Furkan, İsias Otel, Kırçuval Otel, Mete Apt, Sami Bey, Ekim, Alpargün, Belük, Sinem, Tutar Yapı, Zeran, İhsan Bayram, Özgür, Kubilay… Ve daha adını sayamayacağımız; içinde farklı farklı öyküleri, yaşanmışlıkları, üzüntüleri, mutlulukları, hayalleri olan, resmî rakamlara göre 53.370 canımızın hayatını kaybettiği binlerce apartmandan geriye kalan; adalet diye, vicdan diye bağıran on binlerce acılı aileye buradan bir kez daha selam olsun. Bugün buradan, depremin çok uzağında bir kentten, Antalya’dan sizlere acılı ve onurlu bir mücadelenin temsilcileri olarak sesleniyoruz. Yanımızda olmanız ve acılarımıza eşlik etmeniz bize güç katıyor, kederli bir huzur yaşatıyor. Hiç eksilmeyen; aksine her gün artan acımız ve özlemimizle buradayız. Bugün, sonsuzluğa uğurladığımız sevdiklerimizi özlemle yad edeceğiz, onları her zaman hasretle hatırlayacağız. Yaşamak zorunda bırakıldıklarımızı da hiç unutmayacağız ve unutanlara da sürekli hatırlatacağız. PEKİ BİZE NE OLDU? 6 Şubat 2023 gecesi saat 4:17’den itibaren hayatta kalanlarımız öncelikle arama kurtarmacı oldu. Sonra acılı eş, acılı anne-baba, acılı kardeş, acılı evlat oldu. Kimisi canlarını daha bulamadığı için ne hissedeceğini bilemeyen birer insan oldu. Bari birer mezarları olsaydı diyor hepsi. Avukat oldu, hakkını aramaya başladı. Savcı oldu, devletin bulması gereken delilleri kendisi buldu, dosyalara koydurdu. Bilirkişi oldu. Bilirkişilerin yazdığı raporu okudu, anladı, çelişkileri gördü, raporlardaki maddi hataları fark etti, itiraz etti. Sorarız size dostlar, biz bunların hepsi olmak zorunda mıydık? Ve sorarız size; Enkaz altındaki cansız yavrusunun elini saatlerce bırakmayan babayı nasıl unuturuz! Sevdiklerini kendi elleriyle enkazdan çıkarıp sırtlarında taşıyan kendi elleriyle kara toprağa veren babayı nasıl unuturuz! Enkazda babasına ses kaydı gönderip, yardım isteyen, aslında yaralı olmayan ama zamanında yardım gelmediği için soğuktan donarak ölen kızımızı nasıl unuturuz! Zamanında gelmeyen çadırı, gelen ama satılan çadırı nasıl unuturuz! Daraltılan internet bantlarını nasıl unuturuz! On binlerce kayba rağmen görevden alınmayan hiçbir kamu görevlisinin olmamasını, bir istifanın bile olmamasını nasıl unuturuz! Depremde kaybolan çocuklarımızı nasıl unuturuz! Yıllardır görevde olmalarına karşın depremin yarattığı ağır yıkımda hiçbir sorumlulukları yokmuşçasına yeniden aday gösterilenleri nasıl unuturuz! Bilerek sürüncemede bırakılan, buzdolabında soğutulmaya çalışılan davaları nasıl unuturuz! Ve görüyoruz ki deprem bölgesinde anma toplantıları yasaklanıyor, yürüyüşler engelleniyor. Bunları nasıl unuturuz! Tam bir yıl sonra 6 Şubat 2024’te yaşadıklarımız bir daha yaşanmasın, yanan canlar bir daha yanmasın, oldu da yaşanırsa sorumlulardan hesap sorulsun ve bugün buradan ayrıldığınızda, sevdiklerinizin yanına giderken yolda düşünün diye bir dizi soru sormak isteriz: Bu toprakların kaderi midir, sürekli anma toplantıları yapmak gidenlerin ardından? Farkında mıyız ki depremi sadece deprem zamanı tartışır ve bir dahaki depreme kadar unutursak sorumluları cezalandırmazsak, bu sistem bize dünyanın en pahalı tabutlarını satmaya devam edecek? Kaderimiz midir, maden facialarının ardından sürekli bir adalet mücadelesine girmek zorunda kalmak? Mecbur muyuz, dere yataklarına bina dikmeye ve doğanın kendisinden alınanları bir çırpıda Karadeniz’e taşıdığında denizden sevdiklerimizi bize geri vermesini beklemeye? Eğitimsiz, liyakatsiz, iş bilmeyen ama işini de bilen insanlar yüzünden yaşanan; adına kaza dedikleri tren faciaları yüzünden bedenlerimiz gibi vicdanlarımızın da ezilmesi yine mi kader? Sizce bu ülkede sadece deprem sorunu mu vardır? Yoksa dere yataklarına yapılan binalar mıdır koca ülkenin tek derdi? Ya her gün trafik kazalarında ölen onlarca insanımız? Her gün şiddete maruz kalan kadınlarımız, kızlarımız, çocuklarımız, hayvanlarımız? Ne kadar çok değil mi? O halde bu ülkenin gerçek sorununun bizi içten içe tahtakurusu gibi yiyen, çok ciddi bir ahlâk sorunu olduğunun farkında mıyız? Farkında mısınız dostlar, adalet; kolonları tablaları kesildiği, kolonların içine taş, köpük, tahta atıldığı, kaçak katlar yapıldığı için ahlaksız bir anlayışla bina yapıldığı için çöken binalarımız gibi çöküyor, mülk çöküyor. Ve biliyoruz ki mülk çökerse hepimiz o mülkün altında kalırız. O halde son bir çağrı: O zaman adaleti korumak ve savunmak her vatandaşın hayati görevidir. Bedeli ne olursa olsun can kayıplarımızda sorumluluğu olan herkesin yargılanıp hak ettiği cezayı alması, her vatandaşın yaşanabilir konutlarda, deprem dirençli binalarda yaşamasını sağlaması Devletin temel görevlerinden biridir. Ve biz de devletimizi bir kez daha göreve Asli görevlerinden birini yerine getirmeye çağırıyoruz" Ayman "Son bir kez daha adalet, son bir kez daha vicdan" diyerek konuşmasını tamamladı.    
Cumhuriyet tarihimizin en büyük felaketi olan 6 Şubat depreminin yıl dönümünde 'Adalet Peşinde Aileleri Platformu' Antalya Baro Başkanlığı iş birliğinde, Barohan binası önünde anma töreni gerçekleştirdi. "Bedeli ne olursa olsun can kayıplarımızda sorumluluğu olan herkesin yargılanıp hak ettiği cezayı alması, her vatandaşın yaşanabilir konutlarda, deprem dirençli binalarda yaşamasını sağlaması, devletin temel görevlerinden biridir. Devletimizi asli görevlerinden birini yerine getirmeye çağırıyoruz" denildi.

Depremzede vatandaşların ve avukatların katıldığı anma töreninde 'Adalet Peşinde Aileleri Platformu' Sözcüsü Ali Ayman konuşmasında önemli konulara dikkat çekti:

Bir kez daha kaderleri ve kederleri ortak aileler olarak bir aradayız sözleriyle konuşmasına başlayan Ayman; "Öncelikle bize ev sahipliği yaparak yanımızda olan, sesimize ses katan Antalya Barosu’nun değerli yönetim kuruluna ve siz değerli avukatlarına, diğer yandan yine destekleriyle ve temsilcileriyle yanımızda olan Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne çok teşekkür ederiz" dedi.

Ayman konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi:
Palmiye, Ebrar, Rönesans, Barla, Ezgi, Çuhadar, Yeşilada, Furkan, İsias Otel, Kırçuval Otel, Mete Apt, Sami Bey, Ekim, Alpargün, Belük, Sinem, Tutar Yapı, Zeran, İhsan Bayram, Özgür, Kubilay… Ve daha adını sayamayacağımız; içinde farklı farklı öyküleri, yaşanmışlıkları, üzüntüleri, mutlulukları, hayalleri olan, resmî rakamlara göre 53.370 canımızın hayatını kaybettiği binlerce apartmandan geriye kalan; adalet diye, vicdan diye bağıran on binlerce acılı aileye buradan bir kez daha selam olsun.

Bugün buradan, depremin çok uzağında bir kentten, Antalya’dan sizlere acılı ve onurlu bir mücadelenin temsilcileri olarak sesleniyoruz. Yanımızda olmanız ve acılarımıza eşlik etmeniz bize güç katıyor, kederli bir huzur yaşatıyor. Hiç eksilmeyen; aksine her gün artan acımız ve özlemimizle buradayız. Bugün, sonsuzluğa uğurladığımız sevdiklerimizi özlemle yad edeceğiz, onları her zaman hasretle hatırlayacağız. Yaşamak zorunda bırakıldıklarımızı da hiç unutmayacağız ve unutanlara da sürekli hatırlatacağız.

PEKİ BİZE NE OLDU?

6 Şubat 2023 gecesi saat 4:17’den itibaren hayatta kalanlarımız öncelikle arama kurtarmacı oldu.
Sonra acılı eş, acılı anne-baba, acılı kardeş, acılı evlat oldu.
Kimisi canlarını daha bulamadığı için ne hissedeceğini bilemeyen birer insan oldu. Bari birer mezarları olsaydı diyor hepsi.
Avukat oldu, hakkını aramaya başladı.
Savcı oldu, devletin bulması gereken delilleri kendisi buldu, dosyalara koydurdu.
Bilirkişi oldu. Bilirkişilerin yazdığı raporu okudu, anladı, çelişkileri gördü, raporlardaki maddi hataları fark etti, itiraz etti.
Sorarız size dostlar, biz bunların hepsi olmak zorunda mıydık? Ve sorarız size;
Enkaz altındaki cansız yavrusunun elini saatlerce bırakmayan babayı nasıl unuturuz!
Sevdiklerini kendi elleriyle enkazdan çıkarıp sırtlarında taşıyan kendi elleriyle kara toprağa veren babayı nasıl unuturuz!
Enkazda babasına ses kaydı gönderip, yardım isteyen, aslında yaralı olmayan ama zamanında yardım gelmediği için soğuktan donarak ölen kızımızı nasıl unuturuz!
Zamanında gelmeyen çadırı, gelen ama satılan çadırı nasıl unuturuz!
Daraltılan internet bantlarını nasıl unuturuz!
On binlerce kayba rağmen görevden alınmayan hiçbir kamu görevlisinin olmamasını, bir istifanın bile olmamasını nasıl unuturuz!
Depremde kaybolan çocuklarımızı nasıl unuturuz!
Yıllardır görevde olmalarına karşın depremin yarattığı ağır yıkımda hiçbir sorumlulukları yokmuşçasına yeniden aday gösterilenleri nasıl unuturuz!
Bilerek sürüncemede bırakılan, buzdolabında soğutulmaya çalışılan davaları nasıl unuturuz!
Ve görüyoruz ki deprem bölgesinde anma toplantıları yasaklanıyor, yürüyüşler engelleniyor. Bunları nasıl unuturuz!

Tam bir yıl sonra 6 Şubat 2024’te yaşadıklarımız bir daha yaşanmasın, yanan canlar bir daha yanmasın, oldu da yaşanırsa sorumlulardan hesap sorulsun ve bugün buradan ayrıldığınızda, sevdiklerinizin yanına giderken yolda düşünün diye bir dizi soru sormak isteriz:

Bu toprakların kaderi midir, sürekli anma toplantıları yapmak gidenlerin ardından?

Farkında mıyız ki depremi sadece deprem zamanı tartışır ve bir dahaki depreme kadar unutursak sorumluları cezalandırmazsak, bu sistem bize dünyanın en pahalı tabutlarını satmaya devam edecek?

Kaderimiz midir, maden facialarının ardından sürekli bir adalet mücadelesine girmek zorunda kalmak?

Mecbur muyuz, dere yataklarına bina dikmeye ve doğanın kendisinden alınanları bir çırpıda Karadeniz’e taşıdığında denizden sevdiklerimizi bize geri vermesini beklemeye?

Eğitimsiz, liyakatsiz, iş bilmeyen ama işini de bilen insanlar yüzünden yaşanan; adına kaza dedikleri tren faciaları yüzünden bedenlerimiz gibi vicdanlarımızın da ezilmesi yine mi kader?

Sizce bu ülkede sadece deprem sorunu mu vardır? Yoksa dere yataklarına yapılan binalar mıdır koca ülkenin tek derdi? Ya her gün trafik kazalarında ölen onlarca insanımız? Her gün şiddete maruz kalan kadınlarımız, kızlarımız, çocuklarımız, hayvanlarımız? Ne kadar çok değil mi?

O halde bu ülkenin gerçek sorununun bizi içten içe tahtakurusu gibi yiyen, çok ciddi bir ahlâk sorunu olduğunun farkında mıyız?

Farkında mısınız dostlar, adalet; kolonları tablaları kesildiği, kolonların içine taş, köpük, tahta atıldığı, kaçak katlar yapıldığı için ahlaksız bir anlayışla bina yapıldığı için çöken binalarımız gibi çöküyor, mülk çöküyor. Ve biliyoruz ki mülk çökerse hepimiz o mülkün altında kalırız. O halde son bir çağrı: O zaman adaleti korumak ve savunmak her vatandaşın hayati görevidir.

Bedeli ne olursa olsun can kayıplarımızda sorumluluğu olan herkesin yargılanıp hak ettiği cezayı alması, her vatandaşın yaşanabilir konutlarda, deprem dirençli binalarda yaşamasını sağlaması Devletin temel görevlerinden biridir. Ve biz de devletimizi bir kez daha göreve Asli görevlerinden birini yerine getirmeye çağırıyoruz"
Ayman "Son bir kez daha adalet, son bir kez daha vicdan" diyerek konuşmasını tamamladı.

 
 
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gollerbolgesigazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler 2023 https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler bahis siteleri deneme bonusu veren siteler