KARTALKAYA FACİASI MECLİS GÜNDEMİNDE: "BU BİR KAZA DEĞİL, CİNAYET!"
- "Kader Değil, Denetimsizliğin ve Tedbirsizliğin Kurbanı Oldular"
ANKARA - Antalya Milletvekili Sururi Çorabatır, konuşmasının başında bütçe rakamlarını bir kenara bırakarak, Bolu Kartalkaya'daki Grand Kartal Otel yangınında hayatını kaybeden 36'sı çocuk 78 vatandaşın acısını gündeme taşıdı.
"Kartalkaya'da ölen insanlar kader kurbanı değildir. Onlar geç müdahalenin, yanlış yönlendirmelerin, koordinasyon eksikliğinin, yetersiz ekipman ve eğitimsiz personelin, kısacası denetimsizliğin, tedbirsizliğin kurbanı oldular."Çorabatır, yangın alarmının çalışmaması, kaçış yollarının kapalı olması, eğitimli personelin bulunmaması ve LPG hatlarındaki aykırılıklar gibi pek çok ihmali sıraladı.
- Bakanlıklara Cevapsız Sorular ve Sorumluluk Çağrısı
Milletvekili Çorabatır, başta Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy olmak üzere ilgili bakanlıklara yönelik çarpıcı sorular yöneltti ancak bu sorulara tatmin edici bir yanıt alamadıklarını belirtti:
Neden yeterli personel yoktu?
AFAD kurtarma ekipleri yeterli miydi?
Yangına müdahale için gerekli ekipman bölgede var mıydı?
Neden hava araçları zamanında kalkmadı?
Neden böyle bir kış merkezinde itfaiye ve ambulans teşkilatı yoktu?
Çorabatır, yangının dumanları tüterken yapılan "Her şey kontrol altında" açıklamalarının, gerçeği saklama çabası olduğunu ifade etti ve "Başka bir ülkede böyle bir facia olsaydı, ilgili bakanlıklar, bakanlar hemen istifasını verirlerdi" diyerek sorumluluktan kaçıldığı eleştirisini getirdi. Ayrıca, Sayın Bakan'ın yangın araştırma komisyonu toplantısına katılmamasını da eleştirdi.
- Acılı Ailenin Feryadı Meclis'te: "Kızım Alya'nın Saçını Bir Daha Koklayamayacağım"
Sururi Çorabatır, komisyonda mağdur ailelerin acılarını dile getirdi. Eşini ve kızını kaybeden Hilmi Altın'ın sözlerini aktararak, facianın boyutunu gözler önüne serdi: "10 saniyeliğine gözlerinizi kapatın kendinizi o dumanın içinde düşünün. Size ölümlerden ölüm beğenin desinler: Boğularak mı ölmek istersiniz, düşerek mi, yanarak mı? O gün orada ölümlerin her türlüsü yaşandı. Ben o cehennemden sağ çıktım diye utanan bir baba!"
Hilmi Altın'ın "Bu bir kaza değil, bu bir ihmal, bu bir cinayet" sözlerine vurgu yapan Çorabatır, otelin ruhsatını verenlerin, denetlemeyenlerin ve görmezden gelenlerin sorumlu olduğunu dile getirdi.
- "Devletin Bize Bir Adalet Borcu Var"
Konuşmasını, hayatını kaybedenlerin ailelerinin adalet arayışıyla bitiren Çorabatır, yasal süreçlerdeki karmaşaya ve kurumsal sorumluluktan kaçışa dikkat çekti. "Canlarımız geri getiremezsiniz ama bundan sonra kimsenin bizim yaşadığımızı yaşamaması için adaleti sağlayabilirsiniz... Bu devlet bize borcunu ödeyene kadar biz burada olacağız."
Milletvekili Çorabatır, hala mevzuatta tam tanımlanmış bir kurumsal sorumluluk olmadığını belirterek, "Bugün bir yangın daha olsa değerli komisyon üyeleri ne yapacağız? Yine aynı şeyleri konuşup mukadderat mı diyeceğiz?" sorusuyla yetkilileri göreve davet etti.
Çorabatır, "Gürcistan ve Azerbaycan sınırında şehit olan bütün askerlerimize allah'tan rahmet dilerken, yakınlarına da baş sağlığı diyorum" sözleriyle konuşmasını tamamladı.