Petrol-İş: "Bu Ülkenin Stratejik İşletmeleri Satılık Değildir!"

​- Tarihten Bugüne: 75 Yıllık Köklü Bir Çınar

ANTALYA - ​Süleyman Akyüz, sendikanın 6 Eylül 1950 tarihinde Shell, BP, Mobil ve Petrol Ofisi’nde çalışan 25 öncü işçinin girişimiyle kurulduğunu hatırlattı. Bugün 17 şube ve 38 bin üyeye ulaştıklarını belirten Akyüz, kuruluş hikayesinin "Türkiye emek hareketinin köklü bir çınara dönüşmesinin başlangıcı" olduğunu ifade etti.

​Petrol-İş’in yalnızca toplu sözleşme yapan bir örgüt olmadığını vurgulayan Genel Başkan, sendikanın eğitim, araştırma ve yayıncılık alanlarında bir 'okul' niteliği taşıdığını dile getirdi. Akyüz, 1958’den beri yayımlanan Petrol-İş Dergisi, 2000’den beri çıkan Gökkuşağı Çocuk Dergisi ve 2003’te başlayan Kadın Dergisi ile sendikanın işçi sınıfının hafızasını koruduğunu açıkladı.

​Küresel Güç ve Öncü İlkler

​Akyüz, Petrol-İş’in uluslararası alandaki gücüne işaret ederek, sendikanın IndustriALL Küresel Sendika ve IndustriALL Europe’un yönetimlerinde yer aldığını söyledi. Brezilya’dan Almanya’ya kadar birçok ülkeyle ikili dayanışma programlarının sürdüğünü aktararak, "Türk işçisinin sesi artık dünya sendikal hareketinin kürsüsünde yankılanıyor" ifadesini kullandı.

Genel Başkan, sendikanın emek tarihine geçen ve Türkiye işçi hareketine kazandırdığı ilkleri de sıraladı:

​1962’de yasal düzenleme çıkmadan toplu sözleşme imzalayan ilk sendikalardan olmak.
​İlk kapsamlı iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerini başlatmak.
​İlk kez uluslararası bir federasyona üye olan Türk sendikası olmak.
​Toplumsal cinsiyet derslerini eğitim programına dahil etmek.
​Arşiv ve dokümantasyon çalışmalarını sistematik hale getiren ilk sendikal yapı olmak.

​Stratejik Direniş ve Özelleştirme Karşıtlığı

​Akyüz, TÜPRAŞ, PETKİM ve Petrol Ofisi gibi stratejik kuruluşların özelleştirilmesine karşı yürütülen mücadelelerin "tarihi birer direniş" olduğunu belirtti.  ​Örgütlü oldukları kamu kurumlarının (TPAO, BOTAŞ, ETİ MADEN, vb.) milli servet olduğunu vurgulayan Süleyman Akyüz, konuşmasını zirveye taşıyan o sözleri bir kez daha dile getirdi: ​"Bu ülkenin stratejik işletmeleri satılık değildir! Emekçinin alın teri, ulusun geleceği pazarlık konusu yapılamaz."

                                                           

​Güncel Tehditler ve Kıdem Tazminatı Vurgusu

​Başkan Akyüz, Türkiye’de emeğin karşı karşıya olduğu güncel sorunlara da dikkat çekti. İş cinayetlerindeki artışa, yüksek enflasyona, adaletsiz vergi sistemine ve asgari ücretin açlık sınırının altında kalmasına değindi. Özellikle Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi'nin (TES) kıdem tazminatını hedef aldığını açıklayan Akyüz, "Kıdem tazminatının budanmasına asla izin vermeyeceğiz" dedi. Akyüz, sendikal hakların genişletilmesi, grev yasaklarının kaldırılması ve örgütlenmenin önündeki engellerin aşılması çağrısında bulunarak, işçi konfederasyonlarının yeniden bir araya gelmesi ve Emek Platformu’nun canlandırılması gerektiğini söyledi.

- ​Gelecek Vizyonu: Örgütlülüğü Büyütme Hedefi

 

​Petrol-İş’in gelecek vizyonunda öne çıkan dört temel hedefi açıkladı:
​Türkiye’nin her bölgesinde örgütlenmeyi büyütmek.
​Genç işçileri sendikal harekete daha fazla katmak.
​Örgütsüz işçilere ulaşmak.
​Kadın emekçilerin karar mekanizmalarında daha fazla yer almasını sağlamak.

​Genel Başkan Süleyman Akyüz, konuşmasını büyük bir dayanışma mesajıyla tamamladı: "Yorulmayacağız, vazgeçmeyeceğiz, susmayacağız. Çünkü biz Petrol-İş’iz. Üreteniz, mücadele edeniz, geleceği kuranlarız.

Bu büyük aileyi var eden tüm kardeşlerime, geçmişten bugüne tüm yöneticilerimize, temsilcilerimize, emek vermiş herkese saygı ve şükranlarımı sunuyorum. 75. yılımız kutlu olsun. Mücadelemiz daim olsun."