Çelişkili Ölüm Raporları Emma'nın Ailesini Harekete Geçirdi

Türkiye'ye mide küçültme ameliyatı için gelip ameliyattan 2 gün sonra hayatını kaybeden İngiliz Emma Louise Rhodes’in ailesinin avukatı ve ameliyata aracılık eden İngiliz Regenesis Health Travel yetkilileri, ameliyatı yapan hastanenin hazırladığı rapor ile İngiltere’de alınan otopsi raporunun farklı olduğunu öne sürdü ve başlattıkları yasal süreç hakkında açıklamalar yapmak için basın ile bir araya geldi.

İngiliz Regenesis Health Travel yetkilisi Ümran Aktaş, Türkiye'ye tüp mide ameliyatı olmak için gelen Emma Louise Rhodes’in, Antalya'da özel bir hastanede ameliyatı gerçekleştiren sağlık çalışanlarının ve ameliyatın gerçekleştiği sağlık kuruluşunun %100 kusurlu olduğu hususu, İngiltere'de devam eden soruşturmaya kazandırılan otopsi raporu ile açıkça ortaya çıktığını ifade etti ve yasal süreç hakkında açıklamalarda bulundu. Aktaş olayla ve yasal süreçle ilgili şunları kaydetti: "Emma Louse Rhodes 6 Temmuz 2022 tarihinde tüp mide ameliyatı olmak üzere Antalya Döşemealtı'nda özel hastaneye yatış yaptı. Hastanın ameliyatı 7 Temmuz 2022 olarak Dr. U.R.G tarafından belirlendi. Bizlere yetkililer ve doktor tarafından verilen bilgide 7 Temmuz 2022 tarihinde ameliyat başlangıcında trokar girişinden kaynaklı kanama oluştuğu, karındaki kanamanın temizlendiği ve ameliyata başlandığı belirtildi. Ameliyat esnasında hastada hipotansif ve taşikardiyak (kalp çarpıntısı) görülmesi sebebiyle anestezi uzmanının önerisiyle ameliyatı durduklarını söylediler ve tüp mide ameliyatı gerçekleşmeden hastanın yoğun bakım ünitesine tedavisine devam edilmek üzere alındığını ilettiler.8 Temmuz günü hastanın durumunu iyiye gitmediği tüm müdahalelere rağmen saat 12.30'da hayatını kaybettiği bizlere ve aileye bildirildi. Bu acı olayda bütün ekip arkadaşlarımızın yardımları ile hastanenin yapması gereken ancak yapmadığı gerekli tüm prosedürler şirketimiz tarafından yerine getirdi ve hastanın cenazesi ailesi ile birlikte defin işlemleri için ülkesine İngiltere'ye gönderildi" dedi. Aktaş, "Ancak özel hastane ve doktorun, bu olayda sözlü olarak ve yazılı olarak farklı ölüm raporu hazırlamaları üzerine, hastanın ailesi aldıkları cevaplardan ve raporlardan tatmin olmayarak İngiltere'de bir dava açtılar ve bu davada otopsi raporu istendi. 31 Ağustos 2023'te gerçekleşen mahkemede açıklanan otopsi raporunda doktor ve hastanenin ameliyat tamamlanmadı iddiaların aksine hastanın tüp mide ameliyatının tamamlandığı ve ameliyat esnasında yapılan sırtta ve midede yanlış kesikler sebebiyle %100 hastanın ölümüne doktorun sebep olduğu gün yüzüne çıkmıştır" ifadelerini kullandı. Özel Hastane, "bu olayda yüzde 100 hatalı olduğunu örtbas etmeye çalışmış ve bunun üzerine doktorun verdiği farklı cevaplar ve epikriz raporları üzerine şüpheler uyandırmıştır" diye konuşan Aktaş, “Buradan Hastaneye ve Dr. U.R. G.’e soruyoruz; Ameliyatı kimler gerçekleştirdi? Epikriz raporunu kimler, neye dayanarak hazırladı? Aileyi neden Türkiye’de otopsi raporu almamasına ikna ettiniz? Epikriz raporlarınızla neden İngiltere’deki bağımsız kurumun raporları birbirini tutmuyor? Size defalarca sorulmasına rağmen neden hiç yazılı ya da sözlü bir açıklama yapmadınız? Habercilere kapılarınızı kapatarak ve soruları cevapsız bırakarak Türkiye’deki sağlık turizmi faaliyetlerine zarar verdiğinizin farkında değil misiniz? Bu soruların cevabını isteyen hasta ailesi İngiltere'de Antalya'daki özel hastaneye dava açmış ve Türkiye'de vekalet verdiği bir avukat aracılığıyla ayrı bir hukuki süreç başlatmıştır. İngiltere'de devam eden soruşturmaya kazandırılan 31 Ağustos 2023 tarihli otopsi raporu ışığında Regenesis Healt Travel olarak açıkça beyan etmek zorunluluğumuz hasıl olmuştur ki; doktor ve özel hastane hakkında konunun yasal süreçte takipçisi olacağız ve soruşturma başlatılması için gerekli yasal aksiyonları alacağız. Türk Adaletine güveniyoruz ve güvenmek istiyoruz ki bu yaşanan vahim hadise başka insanların başına gelmesin ve adalet yerini bir an önce bulsun" dedi. İngiliz Regenesis Health Travel Avukatı Ahmet Buğra Çelik konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “ Bu ülkenin son 3-4 yıl içerisinde Avrupa’nın sağlık turizmi sektöründe parlayan yıldızı olan özellikle İstanbul ve Ankara’dan sonra hatta İstanbul ve Ankara’yı dahi geçmesi beklenen potansiyel konumunda Antalya şehrinin İngiliz, Azerbaycan sıralamada ikinci sırada İngiltere, Almanya gibi ülkelerden ciddi sağlık turisti çeken Antalya şehrinin imajının etkilenmesini konuşacağız. 2022 yılının temmuz ayında tüp mide ameliyatı ile kaybettiğimiz Emma Rhodes’in kaybını konuşacağız. 31 Ağustos 2023 tarihinde İngiltere’de soruşturması ve davası devam eden süreçte otopsi raporunu alabildik. Daha önce aile ameliyatı yapan Hastane tarafından otopsi rapor alınmamaya ikna edilmiş durumda. Elimizdeki çelişkilerle dolu raporlar var. Elimizdeki veri ve datalar kişinin sağlık operasyonunda kaybına işaret ediyor. Ancak 31 Ağustos 2023 tarihinde İngiltere’deki detaylı otopsi raporundan öğreniyor ve anlıyoruz ki biz İngiliz Regenesis Health Travel olarak Emma Rhodes ve ailesi hastane, bağlı kuruluşu ve hastane çalışanları tarafından yanlış bilgilerle yanlış yönlendirilmişiz. Buradan bir hukukçu olarak söyleyeceğim ifade şudur; Suç suçtur, suçu gizlemek de suçtur. Sağlık kuruluşu ve sağlık çalışanlara hem hizmet nedeni ile görevlerini kötüye kullanmışlardır. Bir kişinin kasten ve/veya taksirle ölümüne sebep olmuşlardır. Bu otopsi raporu ile yüzde 100 oranında ortaya çıkmıştır. Hem de suçlarını gizlemek maksadı ile hem kamuoyuna hem vefat eden kişinin aile ve yakınlarına ve İngiliz Regenesis Health Travel’a yanlık bilgiler vermişlerdir. Burada hata yokmuş gibi davranarak süreci daha da büyüttük. Sağlık turizmi noktasında 2022 yılının rakamlarını paylaşmak istiyorum. 1 milyon 258 bin 382 hastada, 1 hastalık bir sorun problem ortaya çıktı diye tüm turizm etkilenebilir mi diyebilirsiniz ama şu noktada etkilenir. Bir hastaya yapılan yanlış müdahalenin ortadan kaldırılmaya, üstü kapatılmaya veya kusurlar ortadan kaldırılarak, suçu suçla gizleyerek, suçu gizlemeyi suç haline getirmeyi ortaya koyduğumuzda güveni sarsarız. Hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanan suçu da tam böyledir. Kişiler bir daha bunu yapmaya cüret etmesinler ki sağlık turizmi sağlıklı bir şekilde ilerlesin. Burada hem sağlık kuruluşunun hem de sağlık çalışanlarının kasten ve/veya taksirle adam öldürme suçuna girişmeleri var, kasten bu hareketleri işlemiş olmaları var ayrıca bu suçu da gizlemiş olmaları var". Emma Louise Rhodes’in ailesinin Türkiye’deki avukatı Ömer Avcı ise; Hastanenin yapmış olduğu açıklamada çoklu organ yetmezliğinden kaynaklı bir ölüm sebebi olduğuna dair aileye bilgi verildiğini ve bu ölümü şüpheli bulan ailenin İngiltere’de bağımsız sağlık kuruluşunda otopsi yaptırdığını ifade etti. Av. Avcı "Otopsi sonucunda Türkiye'de verilen ölüm raporunun yanlış bilgiler içerdiği ve bu bilgilerin tamamen kendilerini yanılttığı, otopsi raporunda çoklu organ yetmezliğinden değil de ameliyatı gerçekleştiren doktorun yanlış teşhis ve yaptığı işlemlerden kaynaklı olduğu ortaya çıkıyor. Bunu neticesinde bir açıklama bekleniyor ama Türkiye'den hastaneden bir açıklama gelmiyor. Sonrasında bizim avukatlık ofisimizle irtibata geçiyorlar. Türkiye'de adalet arayışı içine giriyorlar. Bir skandal durumda şu; müvekkilimin görüştüğü konuştuğu güven kazandığı, ameliyatı yapması gereken doktorun ameliyata o gün girmemesi, kendi yerine başka bir doktorun bu ameliyatı gerçekleştirmesi. Bu ameliyatı gerçekleştiren doktorun ise o hastanede çalışıyor olarak gözükmüyor. Bu aldığımız bilgiler gerekli işlemleri hukuki ve cezai anlamda başlamamıza neden oldu" diye konuştu.