JMO:"AFET SONRASINA DEĞİL, ÖNCESİNE YATIRIM YAPMALIYIZ"

Birleşmiş Milletler'in "Uluslararası Afet Risklerinin Azaltılması Günü" ilan ettiği 13 Ekim'de, Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) Antalya Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Karancı, afetlerin maliyetinin küresel boyutta 2,3 trilyon dolara ulaştığına dikkat çekerek, kamu bütçelerinin %1’inden azının risk azaltmaya ayrılmasını "yanlış bir politika" olarak niteledi ve "Afetleri önlemek yerine enkaz kaldırmaya, yeniden yapmaya para harcıyoruz" dedi. Türkiye'nin 6 Şubat depremleriyle yaşadığı 150 milyar doları aşan kaybı hatırlatan Karancı, afet sonrası kurulan fonların risk azaltma ve güvenli şehirler kurma amacıyla kullanılması gerektiğini vurguladı.

​Afetlere Değil, Dirençliliğe Yatırım Çağrısı ANTALYA - JMO Antalya Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Karancı, Birleşmiş Milletler tarafından "Uluslararası Afet Risklerinin Azaltılması Günü" ilan edilen 13 Ekim'de yaptığı basın açıklamasında, bu yılın temasının "Afetlere değil, dirençliliğe yatırım yap!" olarak belirlenmesinin büyük önem taşıdığını söyledi. Karancı, küresel çapta afetlerin dolaylı etkilerle birlikte maliyetinin 2,3 trilyon dolar olduğunu belirterek, dünyanın artık afetlerle değil, afetlerin bedeliyle yüzleştiğine dikkat çekti. - ​Kamu Bütçelerinde Risk Azaltma Payı Yetersiz Bu devasa maliyete rağmen, kamu bütçelerinin %1’inden azının afet risklerini azaltmaya ayrıldığını dile getiren Karancı, bu durumun afetleri önlemek yerine enkaz kaldırmaya ve yeniden yapmaya para harcamak anlamına geldiğini vurguladı. - ​Türkiye'nin "Afet Ülkesi" Gerçeği ve Büyük Kayıplar Karancı, Türkiye'nin jeolojik yapısı, yanlış yer seçimleri, dayanıksız yapı stoğu ve düşük farkındalık nedeniyle adeta bir "Afet Ülkesi" haline geldiğini dile getirdi. Yıllardır afet kayıplarının milli gelirin %3’ü düzeyinde olduğunu hatırlatan Karancı, 6 Şubat 2023 depremleri ve sonrasındaki kuraklık, yangın, sel gibi olaylarla bu oranın çok daha yukarı çıktığının altını çizdi. Sadece Kahramanmaraş depremlerindeki kaybın 150 milyar doların üzerinde olduğunu belirtti. - ​Afet Fonları Risk Azaltmaya Yönlendirilmeli ​ Ülkemizde de afetleri önlemek yerine, afet sonrası yaraları sarmak için bütçe ayrıldığını vurgulayan Karancı, 6 Şubat depremlerinden sonra kurulan Afet Yeniden İmar Fonu'nun hâlâ etkin kullanılmadığını söyledi. Karancı, bu fonun bina yapmak ya da altyapı onarmak için değil; riskleri azaltmak ve güvenli şehirler kurmak için kullanılması gerektiğini ifade etti. ​ - ​Antalya'nın Afet Risklerine Dikkat Çekildi Karancı, doğal güzellikleriyle öne çıkan Antalya'nın, aynı zamanda orman yangınları, sel riski taşıyan dereleri, diri faylara yakın yerleşimleri ve zayıf zemin üzerine yapılmış eski yapılarıyla hassas bir bölge olduğuna dikkat çekti. Olası bir afetin sonuçlarını azaltmanın tek yolunun bilim temelli planlama ve jeolojik risklerin dikkate alınması olduğunu vurguladı. - ​JMO'dan Dört Maddelik Çözüm Önerisi JMO Antalya Şubesi Başkanı Mustafa Karancı, çözüm önerilerini dört ana başlıkta sıraladı: ​Özel Bütçe Talebi: Diri fay araştırmaları, heyelan, çökme, kaya düşmesi ve yeraltı suyu riski gibi jeolojik kökenli afetler için özel bütçe ayrılmalıdır. Fonun Etkinleştirilmesi:Afet Risk Azaltma Fonu hızla işler hale getirilmelidir. ​Mikrobölgeleme Tamamlanmalı: Antalya’da, özellikle batı ilçeleri başta olmak üzere tüm yerleşim alanlarında mikrobölgeleme ve risk haritaları tamamlanmalıdır. ​Risk Bilinciyle Planlama: Kamu ve özel sektör yatırımları, “risk bilinciyle” planlanmalıdır. - ​"Hazırlığımızın Eksikliği Fırtınadan Korkutuyor" Karancı, atalarımızın “Önceden yelken açan, fırtınadan korkmaz” sözünü hatırlatarak, eğer korkuluyorsa bunun fırtınanın büyüklüğünden değil; hazırlığın eksikliğinden, bilgisizlikten ve doğru yönlendirilemeyen bir gemiden kaynaklandığını söyledi. Açıklamasını, "Artık yönümüzü bilime, planlamaya ve dayanıklılığa çevirmeliyiz" sözleriyle sonlandırdı.