Savunma Sanayiinde Şüpheli Ölümler: “İntihar Süsü Verilmiş Cinayet mi?”
Savunma Sanayiinde Şüpheli Ölümler: “İntihar Süsü Verilmiş Cinayet mi?”
CHP’li Halıcı, iki genç mühendisin benzer şekilde hayatını kaybetmesini Meclis’e taşıdı. Bakan Güler’den teknik yanıt geldi, ancak olaylara dair sorular yanıtsız kaldı.
- İKİ MÜHENDİS, AYNI ŞEHİR, BENZER SON
CHP Isparta Milletvekili Yalım Halıcı, Türkiye’nin en stratejik kurumlarında görev yapan iki savunma sanayii mühendisinin ardı ardına gerçekleşen şüpheli ölümlerini TBMM gündemine taşıdı. Halıcı, Roketsan’da çalışan yazılım mühendisi Yusuf Serdar Yücel ile HAVELSAN siber güvenlik uzmanı Regaip Kurt’un ölümlerinde “intihar süsü verilmiş cinayet” olasılığına dikkat çekti.
İlk olarak 6 Ocak 2025’te Yusuf Serdar Yücel, Ankara’daki evinde sodyum nitrat alarak hayatını kaybetti. Ölüm nedeni resmi olarak intihar olarak açıklansa da ailesi bu iddiayı reddetti. Emekli polis olan baba Ahmet Yücel, oğlunun bazı kritik bilgilere ulaşmış olabileceğini ve bu nedenle hedef alınmış olabileceğini belirtti.
Ardından 16 Mayıs 2025’te Regaip Kurt, Yenimahalle’deki evinde ranzaya asılı bulundu. 32 yaşındaki mühendisin ailesi, Kurt’un herhangi bir psikolojik ya da ekonomik sorunu olmadığını söyledi.
- HALICI: “BU BİR ULUSAL GÜVENLİK MESELESİ”
Halıcı, her iki mühendisin de savunma ve güvenlik alanlarında kritik projelerde görev aldığını vurgulayarak, ölümlerin yalnızca kişisel trajediler olarak görülmemesi gerektiğini ifade etti:
“Bu tür ölümler sıradan vakalar gibi geçiştirilemez. Türkiye’nin en hassas bilgilerine sahip olan mühendislerimiz tehdit altındaysa, bu bir ulusal güvenlik sorunudur.”
Milletvekili Halıcı, önergesinde şu soruların yanıtını aradı:
-
Ölüm nedenleri ve otopsi raporları ailelerle paylaşılmış mıdır?
-
Olayların benzerliği üzerine derinlemesine bir soruşturma yapılmış mıdır?
-
Sodyum nitrata erişim nasıl sağlanmıştır?
-
Mühendislerin ölüm öncesi iletişimleri, çevre kameraları ve baskı iddiaları araştırılmış mıdır?
-
Savunma sanayii çalışanları yeterince korunmakta mıdır?
- BAKANLIK SESSİZLİĞİ: SADECE “GÜVENLİK BELGELERİ VARDI” DENİLDİ
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, önergeye verdiği yazılı yanıtta yalnızca teknik mevzuata değinerek, ölen mühendislerin güvenlik belgelerinin mevcut olduğunu açıkladı. Ancak kamuoyunun merak ettiği olay bazlı sorulara yanıt verilmedi.
Güler, “5202 sayılı Kanun ve ilgili yönetmelikler çerçevesinde kişi güvenlik belgeleri düzenlenmiştir” ifadelerini kullanmakla yetindi.
- “ŞEFFAFLIK ŞART, SORULAR YANITSIZ KALMAMALI”
Savunma sanayiinde çalışanların yalnızca fiziksel değil, psikolojik olarak da korunması gerektiğini vurgulayan Halıcı, kamuoyunu tatmin edecek kapsamlı açıklamaların yapılması çağrısında bulundu:
“Mühendislerimizin güvenliği sadece kurumların değil, devletin sorumluluğundadır. Bu olaylar aydınlatılmazsa benzer ölümlerle yeniden karşılaşabiliriz.”
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.