JMO "ANTİK KENTLER BİZE UYARI NİTELİĞİNDEDİR, GÜVENDEYİZ DİYEMEYİZ"

GÜNDEM - GENEL (Haber Merkezi) - | 11.03.2024 - 15:15, Güncelleme: 12.03.2024 - 02:08 11812+ kez okundu.
 

JMO "ANTİK KENTLER BİZE UYARI NİTELİĞİNDEDİR, GÜVENDEYİZ DİYEMEYİZ"

10 Mart tarihinde Antalya'nın Demre ilçesinde yaşanan 4.7 büyüklüğündeki depreme dikkat çeken Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Mustafa Karancı önemli değerlendirmelerde bulundu. "Güvenli ve dirençli kentleşme önceliğimiz olmalıdır. Afetlere karşı dirençli kentler inşa etmek zorundayız" dedi.
“Günümüz geçmişin aynasıdır”diyen Karancı: "Yani günümüzde yaşanan jeolojik olaylar, geçmişte de yaşanmıştı, gelecekte de yaşanacaktır. Demre’de yaşanan depremi daha iyi anlayabilmek için geçmişe göz attığımızda, Antik kentler bize bugün yaşanan depremlerin olacağını, hatta daha büyük ve yıkıcı olanların da yaşanabileceğini söylüyor. Hem de en yüksek perdeden söylüyor " ifadesini kullandı. Karancı: "Demre ve yakın çevresinde bulunan Myra, Gagai, Rhodiapolis, Phaselis, Kekova, Patara, Arycanda, Tlos, Cbyra ve daha birçok antik yerleşim alanları, tarihsel dönem depremlerine tanıklık etmiş, kısmen veya tamamen tahrip olmuş veya terk edilmişlerdir. Demre’nin önemli bir özelliği, yüzyıllarca Likya’nın en büyük kenti olan Myra’nın depremlerle tahrip olmuş yıkıntılarının üzerinde kurulmuş bulunmasıdır. Bu kentlerin yıkılması ve tahrip olmasının başlıca sebebi bölgenin aktif tektoniği ve depremselliğidir. Diğer yandan, yakın çevresindeki Kekova bölgesindeki kaya mezarlıkları ve bina kalıntılarının önemli bir kısmının geçmiş dönemlerde deniz içerisine batmış olması da bölgedeki diri tektonik hareketliliğin önemli bir göstergesidir. Bölgeyi etkileyen ve depremlere neden olan yakın çevredeki en önemli tektonik yapı, Akdeniz’de Kıbrıs adasının güneyinden geçen ve batıya doğru uzanan Hellenik-Kıbrıs tektonik yayıdır. Bu yay boyunca Afrika plakası, Anadolu Levhasının altına dalmaktadır. Diğer yandan Fethiye Burdur Fay Zonu’nda meydana gelen büyük depremler, bu bölgeyi de etkilemiş ve önemli hasarlara neden olmuştur. Bölgede yer alan Kekova ve Kale faylarının da bölgenin tektonik hareketliliğinde önemli rolü vardır. Bölgedeki fayları, tarihsel ve aletsel dönem kayıtlarında bölgenin depremselliğini incelediğimizde bize acil önlemler almamız gerektiği söylendiği çok açıktır. Gerekli önlem ve tedbirler alınmadan güvendeyiz diyemeyiz. İnsanlık tarihi bu doğa olayları ile yaşayagelmiş ve bunları önleyemeyeceğini öğrenmiştir. Bizler de bu gerçekle yaşamayı sürdürmek zorundayız" şeklinde konuştu.                                                                                                   Deprem Master Planı Bir An Önce Tamamlanmalıdır Afetlere karşı dirençli kentler inşa etmenin önemine vurgu yapan Karancı sözlerini şöyle sürdürdü: "Demre, Kumluca ve Finike ovasında yeraltı su seviyesinin yüksek olduğu alüvyon zeminlerin jeolojik özellikleri değerlendirildiğinde, deprem esnasında sıvılaşma ve oturmaya bağlı deformasyonların oluşması bakımından büyük bir potansiyele sahip oldukları görülmektedir. Bu oturma ve yer değiştirmeler, alüvyon zeminlerin üzerinde yer alan mühendislik yapılarının deprem sırasındaki performansını özellikle etkilemekte ve bu yapılar üzerinde ek yüklerin oluşması ile hasarlara, yıkımlara, can kayıplarına sebep olmaktadır.  Deprem dalgaları nispeten yumuşak ve tabakalı zeminler içinden geçerken, daha düşük hızda hareket eder ve etkisini büyütürler. Dolayısı ile tarımsal alanların, alüvyon zeminlerin yapılaşmaya açılması sınırlandırılmalı, yüksek katlı konut ve benzeri yapılar için yapı izni verilmemelidir. Deprem bir afet değildir. Afetlerin, toplumun baş etme kapasitesinin yeterli olmadığı, doğa, teknoloji veya insan kaynaklı olaylar olduğu unutulmamalıdır. “Asrın Felaketi” anlayışı yerine, afetlerle baş edebilme yeteneğinin ve kapasitesinin geliştirilmesi yani güvenli ve dirençli kentleşme önceliğimiz olmalıdır. Afetlere karşı dirençli kentler inşa etmek zorundayız. Bunun içinde jeolojik etüt ve mikro bölgeleme çalışmaları yapılmalı, deprem master planı bir an önce tamamlanmalıdır" dedi.    
10 Mart tarihinde Antalya'nın Demre ilçesinde yaşanan 4.7 büyüklüğündeki depreme dikkat çeken Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Mustafa Karancı önemli değerlendirmelerde bulundu. "Güvenli ve dirençli kentleşme önceliğimiz olmalıdır. Afetlere karşı dirençli kentler inşa etmek zorundayız" dedi.

“Günümüz geçmişin aynasıdır”diyen Karancı:
"Yani günümüzde yaşanan jeolojik olaylar, geçmişte de yaşanmıştı, gelecekte de yaşanacaktır. Demre’de yaşanan depremi daha iyi anlayabilmek için geçmişe göz attığımızda, Antik kentler bize bugün yaşanan depremlerin olacağını, hatta daha büyük ve yıkıcı olanların da yaşanabileceğini söylüyor. Hem de en yüksek perdeden söylüyor " ifadesini kullandı.

Karancı: "Demre ve yakın çevresinde bulunan Myra, Gagai, Rhodiapolis, Phaselis, Kekova, Patara, Arycanda, Tlos, Cbyra ve daha birçok antik yerleşim alanları, tarihsel dönem depremlerine tanıklık etmiş, kısmen veya tamamen tahrip olmuş veya terk edilmişlerdir.


Demre’nin önemli bir özelliği, yüzyıllarca Likya’nın en büyük kenti olan Myra’nın depremlerle tahrip olmuş yıkıntılarının üzerinde kurulmuş bulunmasıdır. Bu kentlerin yıkılması ve tahrip olmasının başlıca sebebi bölgenin aktif tektoniği ve depremselliğidir.

Diğer yandan, yakın çevresindeki Kekova bölgesindeki kaya mezarlıkları ve bina kalıntılarının önemli bir kısmının geçmiş dönemlerde deniz içerisine batmış olması da bölgedeki diri tektonik hareketliliğin önemli bir göstergesidir.
Bölgeyi etkileyen ve depremlere neden olan yakın çevredeki en önemli tektonik yapı, Akdeniz’de Kıbrıs adasının güneyinden geçen ve batıya doğru uzanan Hellenik-Kıbrıs tektonik yayıdır. Bu yay boyunca Afrika plakası, Anadolu Levhasının altına dalmaktadır. Diğer yandan Fethiye Burdur Fay Zonu’nda meydana gelen büyük depremler, bu bölgeyi de etkilemiş ve önemli hasarlara neden olmuştur. Bölgede yer alan Kekova ve Kale faylarının da bölgenin tektonik hareketliliğinde önemli rolü vardır.

Bölgedeki fayları, tarihsel ve aletsel dönem kayıtlarında bölgenin depremselliğini incelediğimizde bize acil önlemler almamız gerektiği söylendiği çok açıktır. Gerekli önlem ve tedbirler alınmadan güvendeyiz diyemeyiz. İnsanlık tarihi bu doğa olayları ile yaşayagelmiş ve bunları önleyemeyeceğini öğrenmiştir. Bizler de bu gerçekle yaşamayı sürdürmek zorundayız" şeklinde konuştu.

                                                                                               

 
Deprem Master Planı Bir An Önce Tamamlanmalıdır

Afetlere karşı dirençli kentler inşa etmenin önemine vurgu yapan Karancı sözlerini şöyle sürdürdü:
"Demre, Kumluca ve Finike ovasında yeraltı su seviyesinin yüksek olduğu alüvyon zeminlerin jeolojik özellikleri değerlendirildiğinde, deprem esnasında sıvılaşma ve oturmaya bağlı deformasyonların oluşması bakımından büyük bir potansiyele sahip oldukları görülmektedir. Bu oturma ve yer değiştirmeler, alüvyon zeminlerin üzerinde yer alan mühendislik yapılarının deprem sırasındaki performansını özellikle etkilemekte ve bu yapılar üzerinde ek yüklerin oluşması ile hasarlara, yıkımlara, can kayıplarına sebep olmaktadır.  Deprem dalgaları nispeten yumuşak ve tabakalı zeminler içinden geçerken, daha düşük hızda hareket eder ve etkisini büyütürler. Dolayısı ile tarımsal alanların, alüvyon zeminlerin yapılaşmaya açılması sınırlandırılmalı, yüksek katlı konut ve benzeri yapılar için yapı izni verilmemelidir.

Deprem bir afet değildir. Afetlerin, toplumun baş etme kapasitesinin yeterli olmadığı, doğa, teknoloji veya insan kaynaklı olaylar olduğu unutulmamalıdır. “Asrın Felaketi” anlayışı yerine, afetlerle baş edebilme yeteneğinin ve kapasitesinin geliştirilmesi yani güvenli ve dirençli kentleşme önceliğimiz olmalıdır. Afetlere karşı dirençli kentler inşa etmek zorundayız. Bunun içinde jeolojik etüt ve mikro bölgeleme çalışmaları yapılmalı, deprem master planı bir an önce tamamlanmalıdır" dedi.

 
 
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gollerbolgesigazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler 2023 https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler bahis siteleri deneme bonusu veren siteler