MÜHENDİS, MİMAR VE ŞEHİR PLANCI KADINLARIN KARŞILAŞTIĞI SORUNLAR

GÜNDEM - GENEL (DM) - DEMİRKAN MEDYA | 20.02.2024 - 16:26, Güncelleme: 20.02.2024 - 16:26 11812+ kez okundu.
 

MÜHENDİS, MİMAR VE ŞEHİR PLANCI KADINLARIN KARŞILAŞTIĞI SORUNLAR

TMMOB Antalya İl Koordinasyon Kurulu (IKK) Kadın Komisyonu, Mühendis ve Mimar ve Şehir Plancı kadınların karşılaştıkları sorunları ele aldığı basın açıklaması gerçekleştirdi. "Sorunların çözümü, toplumsal farkındalığın artırılması, cinsiyet eşitliği politikalarının benimsenmesi ve iş yerlerinde adil bir çalışma ortamının oluşturulmasıyla mümkün olacaktır. Kadın mühendislerin profesyonel potansiyellerini tam anlamıyla ortaya koymaları için desteklenmeleri önemlidir" denildi.
İMO Antalya Şubesi hizmet binasında gerçekleşen basın açıklamasını, İKK KADIN KOMİSYONU BAŞKANI MADEN YÜKSEK MÜHENDİSİ GÜLŞAH ERGEN okudu. Ergen Basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi "TMMOB’a bağlı meslek odalarındaki kadın mühendislerin karşılaştığı çeşitli sorunları ele alarak, TMMOB Antalya il koordinasyon kurulu kadın komisyonu olarak 1. Yılımızda kadın mühendis, mimar ve şehir plancıların karşılaştığı sorunları ele aldık. Ancak, spesifik sorunlar genellikle odalardan odalara ve bireyden bireye değişebilir. Bununla birlikte, genel olarak kadın mühendis, mimar ve şehir plancıları çalışma ortamında kadın olmanın getirdiği cinsiyet temelli beklentiler, mühendis kadınları çeşitli zorluklarla karşılaşmaya iter. Özellikle, kadın mühendislerin sadece teknik görevlerle değil, aynı zamanda çay, kahve hazırlama, temizlik gibi görevlerle de ilişkilendirilmeleri beklenerek, profesyonel kimliklerinin sınırlanmasına neden olabilir. Bu tür beklentiler, kadınların işyerindeki yetenek ve potansiyellerini tam olarak ortaya koymalarını engelleyebilir. Kadın mühendisler, iş ortamlarında cinsiyet ayrımcılığı, bireylerin cinsiyetlerinden kaynaklanan nedenlerle toplum içinde adil olmayan muamele görmesiyle ilgilidir. Bu tür ayırımcılık, insan haklarından tam anlamıyla yararlanmayı engeller ve kaynaklara, fırsatlara eşit erişimde eşitsizlik, maaş eşitsizliği, şiddet vakalarına maruz kalma, temel sağlık hizmetlerine erişimde kısıtlamalar ve kişisel ilişkilerde adaletsizlik bulunmaktadır. Bu zorluklar arasında Kadınlar genellikle temel hizmetlere, fırsatlara ve gelirlere erişimde zorluklar yaşarlar, şiddete maruz kalabilirler ve iş ve siyasette sınırlı temsil edilirler. Cinsiyet ayırımcılığının ortadan kaldırılması için toplumsal farkındalık artırılmalı, eğitimden iş yerlerine kadar her alanda cinsiyet eşitliği teşvik edilmeli ve politika düzeyinde etkili mücadele stratejileri geliştirilmelidir. Bu çabalar, toplumun her kesiminin cinsiyet temelli ayrımcılıkla mücadelede etkin bir rol oynamasını sağlayarak daha adil bir dünya oluşturulmasına yardımcı olacaktır. Bu, iş yerinde eşit fırsatların engellenmesine ve kariyer gelişimlerinin zorlaşmasına neden olabilir. Genel olarak, "kadın işi" düşük statülü, düşük ücretli, geçici ve güvencesiz niteliksiz işleri içerirken, "erkek işi" yetki ve sorumluluk gerektiren, yüksek ücretli, sürekli ve güvenceli nitelikli işleri içermektedir. İşten çıkarılmalarda, ekonomik kriz dönemlerinde kadın çalışanların öncelikli tercih edilmesi, aile reisinin genellikle erkek olarak kabul edilmesi ve evin geçimini sağlama rolünün erkeğin görevi olarak görülmesi gibi nedenlere dayanmaktadır. Terfi ayrımcılığı yani cam tavan olarak bilinen cinsiyete dayalı mesleki ayrımcılık bugün, birçok başarılı kadın kendi kariyerlerinde "cam tavan" olarak adlandırılan engellerle karşılaşma riski altındadır. Aynı beşeri sermaye donanımına sahip olan kadın ve erkeğin aynı meslekte farklı iş pozisyonlarında yer alması, dikey katmanlaşma olarak adlandırılan bir durumu ifade eder. Türkiye'de seçilmiş meslek dallarında cinsiyet oranlarının üst yönetim kademelerinde düşük olması, cam tavan problemi olarak adlandırılan bu engellerin varlığını göstermektedir. Bu durum, kadınların kariyer basamaklarında yükselememelerine ve üst düzey yönetim pozisyonlarına ulaşamamalarına engel olan sistemik bir sorunu temsil etmektedir. Mühendis, mimar ve şehir plancı kadınlar, birçok alanda ikinci plana atılmakta ve aile sorumlulukları nedeniyle iş hayatında engellerle karşılaşmaktadır. Bu durum, iş yerinde psikolojik tacize, yani mobbinge, özellikle kadınların maruz kaldığını göstermektedir. Mobbing, işyerindeki bir veya birden fazla kişinin diğer kişilere yönelik gerçekleştirdiği, belirli bir süre boyunca devam eden kötü niyetli, kasıtlı ve olumsuz davranışların bir bütünüdür. Bu sorun, 19 Mart 2011 tarihinde yayınlanan "İşyerlerinde Psikolojik Tacizin (Mobbing) Önlenmesi" konulu Başbakanlık Genelgesi ile kamusal politika alanına taşınmıştır. Mühendis kadınlar için çalışma yaşamında karşılaşılan en büyük sorunlardan biri olan cinsel saldırı ve taciz, bir kişinin kendi rızası olmaksızın cinsel içerikli tekliflere, şakalara, hakaretlere ve/veya bunları içeren görsel, sözlü veya fiziksel davranışlara maruz kalması durumunu ifade eder ve kadınları iş hayatından uzaklaştırabilir, kariyerlerinde ilerlemelerini engelleyebilir ve sadece kadınlara özgü görülen iş alanlarına sıkışmalarına neden olabilir. Fiziksel temas şeklinde gerçekleşen cinsel saldırıya ek olarak, bedensel temas olmadan gerçekleşen sözlü veya davranışsal cinsel taciz de mevcuttur. Mühendislik sektöründe çalışan kadınlar, medeni durumlarına bağlı olarak iş yerinde yargılanma riskiyle karşılaşabilmektedir. Evlilik, bekarlık, boşanma veya çocuk sahibi olma gibi kişisel durumları, kadınların mesleki başarıları üzerinde odaklanmak yerine dikkat dağıtıcı unsurlar haline gelebilir. Bu tür yargılamalar, kadınların profesyonel kimliklerini tanımlamalarını zorlaştırabilir ve adil bir değerlendirme sürecine zarar verebilir. Mühendislik alanında çalışan kadınlar, evlilik, anne olma ve hamilelik gibi durumlarla karşılaştıklarında çeşitli zorluklarla başa çıkmak durumunda kalırlar. Evlilik sürecinde iş ve özel yaşamları arasında denge kurmak, zaman yönetiminde daha fazla çaba gerektirebilir. Hamilelik döneminde yaşanan fiziksel rahatsızlıklar ve iş performansını etkileyen değişikliklerle mücadele ederken, iş yerinde hamilelikle ilgili önyargılarla ve izin düzenlemeleriyle uğraşabilirler. Anne olmak, hem özel hem de profesyonel yaşamlarında yeni sorumluluklar getirirken, çocuk bakımıyla iş taleplerini dengelemek için destek sistemleri oluşturma ihtiyacı ortaya çıkar. Tüm bu durumlar, mühendislik, mimarlık, şehir ve bölge planlama sektöründeki kadınların karşılaştığı genel cinsiyet temelli önyargılarla birleştiğinde, kadın mühendislerin iş yaşamında daha fazla çaba sarf etmelerini gerektirebilir. Toplumsal farkındalık, esnek çalışma düzenleri, eşit fırsatlar ve cinsiyet eşitliği konularında yapılan çalışmalar, mühendis kadınların profesyonel hayatlarını daha başarılı bir şekilde sürdürebilmelerini destekleyebilir. Bu sorunların çözümü, toplumsal farkındalığın artırılması, cinsiyet eşitliği politikalarının benimsenmesi ve iş yerlerinde adil bir çalışma ortamının oluşturulmasıyla mümkün olacaktır. Kadın mühendislerin profesyonel potansiyellerini tam anlamıyla ortaya koymaları için desteklenmeleri önemlidir. İnsan insanın kurdudur, kadın kadının yurdudur. Evet ben bir evladım, ablayım, eşim, anneyim, vatandaşım, birilerinin dostuyum, birilerinin komşusuyum, mühendisiyim ve her şeyden öte insanım. Evet biz kadınız iyi ki de kadınız yüklerimiz çok kimliklerimiz çok. Bu ülkenin kurtuluşunda kadınların emeği hakkı büyük Nezahat Onbaşı, Hemşire Safiye Hüseyin, Hatice Hanım ve Zeynep Mido ve Nene Hatun niceleri bizler bu ülkenin aydınlık yüzleriyiz".    
TMMOB Antalya İl Koordinasyon Kurulu (IKK) Kadın Komisyonu, Mühendis ve Mimar ve Şehir Plancı kadınların karşılaştıkları sorunları ele aldığı basın açıklaması gerçekleştirdi. "Sorunların çözümü, toplumsal farkındalığın artırılması, cinsiyet eşitliği politikalarının benimsenmesi ve iş yerlerinde adil bir çalışma ortamının oluşturulmasıyla mümkün olacaktır. Kadın mühendislerin profesyonel potansiyellerini tam anlamıyla ortaya koymaları için desteklenmeleri önemlidir" denildi.

İMO Antalya Şubesi hizmet binasında gerçekleşen basın açıklamasını, İKK KADIN KOMİSYONU BAŞKANI MADEN YÜKSEK MÜHENDİSİ GÜLŞAH ERGEN okudu.

Ergen Basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi "TMMOB’a bağlı meslek odalarındaki kadın mühendislerin karşılaştığı çeşitli sorunları ele alarak, TMMOB Antalya il koordinasyon kurulu kadın komisyonu olarak 1. Yılımızda kadın mühendis, mimar ve şehir plancıların karşılaştığı sorunları ele aldık. Ancak, spesifik sorunlar genellikle odalardan odalara ve bireyden bireye değişebilir. Bununla birlikte, genel olarak kadın mühendis, mimar ve şehir plancıları çalışma ortamında kadın olmanın getirdiği cinsiyet temelli beklentiler, mühendis kadınları çeşitli zorluklarla karşılaşmaya iter. Özellikle, kadın mühendislerin sadece teknik görevlerle değil, aynı zamanda çay, kahve hazırlama, temizlik gibi görevlerle de ilişkilendirilmeleri beklenerek, profesyonel kimliklerinin sınırlanmasına neden olabilir. Bu tür beklentiler, kadınların işyerindeki yetenek ve potansiyellerini tam olarak ortaya koymalarını engelleyebilir.

Kadın mühendisler, iş ortamlarında cinsiyet ayrımcılığı, bireylerin cinsiyetlerinden kaynaklanan nedenlerle toplum içinde adil olmayan muamele görmesiyle ilgilidir. Bu tür ayırımcılık, insan haklarından tam anlamıyla yararlanmayı engeller ve kaynaklara, fırsatlara eşit erişimde eşitsizlik, maaş eşitsizliği, şiddet vakalarına maruz kalma, temel sağlık hizmetlerine erişimde kısıtlamalar ve kişisel ilişkilerde adaletsizlik bulunmaktadır. Bu zorluklar arasında Kadınlar genellikle temel hizmetlere, fırsatlara ve gelirlere erişimde zorluklar yaşarlar, şiddete maruz kalabilirler ve iş ve siyasette sınırlı temsil edilirler. Cinsiyet ayırımcılığının ortadan kaldırılması için toplumsal farkındalık artırılmalı, eğitimden iş yerlerine kadar her alanda cinsiyet eşitliği teşvik edilmeli ve politika düzeyinde etkili mücadele stratejileri geliştirilmelidir. Bu çabalar, toplumun her kesiminin cinsiyet temelli ayrımcılıkla mücadelede etkin bir rol oynamasını sağlayarak daha adil bir dünya oluşturulmasına yardımcı olacaktır. Bu, iş yerinde eşit fırsatların engellenmesine ve kariyer gelişimlerinin zorlaşmasına neden olabilir.

Genel olarak, "kadın işi" düşük statülü, düşük ücretli, geçici ve güvencesiz niteliksiz işleri içerirken, "erkek işi" yetki ve sorumluluk gerektiren, yüksek ücretli, sürekli ve güvenceli nitelikli işleri içermektedir. İşten çıkarılmalarda, ekonomik kriz dönemlerinde kadın çalışanların öncelikli tercih edilmesi, aile reisinin genellikle erkek olarak kabul edilmesi ve evin geçimini sağlama rolünün erkeğin görevi olarak görülmesi gibi nedenlere dayanmaktadır.

Terfi ayrımcılığı yani cam tavan olarak bilinen cinsiyete dayalı mesleki ayrımcılık bugün, birçok başarılı kadın kendi kariyerlerinde "cam tavan" olarak adlandırılan engellerle karşılaşma riski altındadır. Aynı beşeri sermaye donanımına sahip olan kadın ve erkeğin aynı meslekte farklı iş pozisyonlarında yer alması, dikey katmanlaşma olarak adlandırılan bir durumu ifade eder. Türkiye'de seçilmiş meslek dallarında cinsiyet oranlarının üst yönetim kademelerinde düşük olması, cam tavan problemi olarak adlandırılan bu engellerin varlığını göstermektedir. Bu durum, kadınların kariyer basamaklarında yükselememelerine ve üst düzey yönetim pozisyonlarına ulaşamamalarına engel olan sistemik bir sorunu temsil etmektedir.

Mühendis, mimar ve şehir plancı kadınlar, birçok alanda ikinci plana atılmakta ve aile sorumlulukları nedeniyle iş hayatında engellerle karşılaşmaktadır. Bu durum, iş yerinde psikolojik tacize, yani mobbinge, özellikle kadınların maruz kaldığını göstermektedir. Mobbing, işyerindeki bir veya birden fazla kişinin diğer kişilere yönelik gerçekleştirdiği, belirli bir süre boyunca devam eden kötü niyetli, kasıtlı ve olumsuz davranışların bir bütünüdür. Bu sorun, 19 Mart 2011 tarihinde yayınlanan "İşyerlerinde Psikolojik Tacizin (Mobbing) Önlenmesi" konulu Başbakanlık Genelgesi ile kamusal politika alanına taşınmıştır.

Mühendis kadınlar için çalışma yaşamında karşılaşılan en büyük sorunlardan biri olan cinsel saldırı ve taciz, bir kişinin kendi rızası olmaksızın cinsel içerikli tekliflere, şakalara, hakaretlere ve/veya bunları içeren görsel, sözlü veya fiziksel davranışlara maruz kalması durumunu ifade eder ve kadınları iş hayatından uzaklaştırabilir, kariyerlerinde ilerlemelerini engelleyebilir ve sadece kadınlara özgü görülen iş alanlarına sıkışmalarına neden olabilir. Fiziksel temas şeklinde gerçekleşen cinsel saldırıya ek olarak, bedensel temas olmadan gerçekleşen sözlü veya davranışsal cinsel taciz de mevcuttur.
Mühendislik sektöründe çalışan kadınlar, medeni durumlarına bağlı olarak iş yerinde yargılanma riskiyle karşılaşabilmektedir. Evlilik, bekarlık, boşanma veya çocuk sahibi olma gibi kişisel durumları, kadınların mesleki başarıları üzerinde odaklanmak yerine dikkat dağıtıcı unsurlar haline gelebilir. Bu tür yargılamalar, kadınların profesyonel kimliklerini tanımlamalarını zorlaştırabilir ve adil bir değerlendirme sürecine zarar verebilir.

Mühendislik alanında çalışan kadınlar, evlilik, anne olma ve hamilelik gibi durumlarla karşılaştıklarında çeşitli zorluklarla başa çıkmak durumunda kalırlar. Evlilik sürecinde iş ve özel yaşamları arasında denge kurmak, zaman yönetiminde daha fazla çaba gerektirebilir. Hamilelik döneminde yaşanan fiziksel rahatsızlıklar ve iş performansını etkileyen değişikliklerle mücadele ederken, iş yerinde hamilelikle ilgili önyargılarla ve izin düzenlemeleriyle uğraşabilirler. Anne olmak, hem özel hem de profesyonel yaşamlarında yeni sorumluluklar getirirken, çocuk bakımıyla iş taleplerini dengelemek için destek sistemleri oluşturma ihtiyacı ortaya çıkar.
Tüm bu durumlar, mühendislik, mimarlık, şehir ve bölge planlama sektöründeki kadınların karşılaştığı genel cinsiyet temelli önyargılarla birleştiğinde, kadın mühendislerin iş yaşamında daha fazla çaba sarf etmelerini gerektirebilir. Toplumsal farkındalık, esnek çalışma düzenleri, eşit fırsatlar ve cinsiyet eşitliği konularında yapılan çalışmalar, mühendis kadınların profesyonel hayatlarını daha başarılı bir şekilde sürdürebilmelerini destekleyebilir. Bu sorunların çözümü, toplumsal farkındalığın artırılması, cinsiyet eşitliği politikalarının benimsenmesi ve iş yerlerinde adil bir çalışma ortamının oluşturulmasıyla mümkün olacaktır. Kadın mühendislerin profesyonel potansiyellerini tam anlamıyla ortaya koymaları için desteklenmeleri önemlidir.

İnsan insanın kurdudur, kadın kadının yurdudur. Evet ben bir evladım, ablayım, eşim, anneyim, vatandaşım, birilerinin dostuyum, birilerinin komşusuyum, mühendisiyim ve her şeyden öte insanım. Evet biz kadınız iyi ki de kadınız yüklerimiz çok kimliklerimiz çok. Bu ülkenin kurtuluşunda kadınların emeği hakkı büyük Nezahat Onbaşı, Hemşire Safiye Hüseyin, Hatice Hanım ve Zeynep Mido ve Nene Hatun niceleri bizler bu ülkenin aydınlık yüzleriyiz".

 
 
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gollerbolgesigazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler 2023 https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler bahis siteleri deneme bonusu veren siteler