Jeoloji Mühendisleri Odası'ndan Antalya Depremlerine İlişkin Kritik Uyarılar

GÜNDEM - GENEL (Haber Merkezi) - | 08.12.2025 - 22:55, Güncelleme: 08.12.2025 - 22:55 10125 kez okundu.
 

Jeoloji Mühendisleri Odası'ndan Antalya Depremlerine İlişkin Kritik Uyarılar

Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) Antalya Şube Başkanı Mustafa Karancı, Antalya’da art arda meydana gelen depremlere ilişkin önemli uyarılarda bulundu. Karancı, Antalya’nın deprem tehlikesinin sadece derin depremlerden ibaret olmadığını, kentin batısında ve kuzeybatısında Fethiye-Burdur Fay Zonu gibi aktif fayların da bulunduğunu hatırlatarak, "Antalya deprem bölgesi değil" şeklindeki yanlış algının bilimsel bir karşılığının olmadığını belirtti. Antalya'nın çok bileşenli bir deprem tehlikesi taşıdığına dikkat çekti. ​Başkan Karancı, Antalya'da yaşanan depremlerin ardından yaptığı yazılı açıklamada, kentte yaşanan sarsıntıların tedirginliğe yol açtığını belirterek, dün geceki depremin etkileri konuşulurken bugün saat 13:21'de Kandilli Rasathanesi verilerine göre Aksu-Topallı merkezli 4.9 büyüklüğünde, yaklaşık 95 kilometre derinliğinde yeni bir depremin meydana geldiğini açıkladı.
- Derin Odaklı Deprem: Afrika-Anadolu Levha Etkileşimi Vurgusu ANTALYA - ​Karancı, depremin hemen ardından ilk dakikalarda kurumlar arasında lokasyon ve derinlik farkları olsa da, çözümlemelerin tamamlanmasıyla verilerin netleştiğini ve yaşanan depremin derin odaklı bir deprem olduğunun anlaşıldığını vurguladı. Depremin, yüzeye yakın yerel bir kırıkta değil, bölgenin altında işleyen çok daha büyük bir tektonik süreç içinde oluştuğuna dikkat çekti. Kandilli'nin paylaştığı odak mekanizmasının ise bindirme (ters) fay karakterli ve Afrika-Anadolu levha etkileşimiyle uyumlu bir hareketi gösterdiğini belirtti. ​Başkan Karancı, Antalya’nın Aksu ilçesi ve yakın çevresinin, Doğu Akdeniz’in en aktif tektonik bölgelerinden biri olan Kıbrıs Yayı dalma-batma zonunun kuzey kesimine yakın bir konumda bulunduğunu açıkladı. Afrika Levhası'nın Akdeniz'in derinliklerinde Anadolu Levhası'nın altına doğru dalmaya devam ettiğini, farklı derinliklerde depremler ürettiğini ve bugün yaşanan 95 km derinlikli depremin de tam olarak bu mekanizmanın bir sonucu olduğunu ifade etti. - ​"Antalya Deprem Bölgesi Değil" Yanılgısı Bilimsel Değil   ​JMO Antalya Şube Başkanı Karancı, Antalya’nın deprem tehlikesinin sadece derin depremlerden ibaret olmadığını, kentin batısında ve kuzeybatısında Fethiye-Burdur Fay Zonu gibi aktif fayların da bulunduğunu hatırlattı. Bu nedenle, "Antalya deprem bölgesi değil" şeklindeki yanlış algının bilimsel bir karşılığının olmadığını kesin bir dille belirtti ve Antalya'nın çok bileşenli bir deprem tehlikesi taşıdığına dikkat çekti.     - ​Afet İhmalin Sonucudur ​ Depremin bir doğa olayı olduğunu ancak afete dönüşmesinin ihmalin sonucu olduğunu vurgulayan Karancı, belediyelerde jeoloji mühendisi istihdamının artırılması gerektiğinin altını çizdi. Zemin etütlerini gerçek anlamda değerlendirecek, imar kararlarını bilim temelinde şekillendirecek uzmanların jeoloji mühendisleri olduğunu belirterek, bu uzmanların sadece kâğıt üzerinde imza için değil, sahaya çıkıp inceleme yapmak için görevlendirilmesi gerektiğini söyledi. ​ Başkan Karancı, rastgele imar kararlarının artık tarihe karışması gerektiğini açıkladı. Bir bölgenin imara açılmadan önce o alanın jeolojik-jeoteknik özelliklerinin detaylı şekilde incelenmesi; sıvılaşma, taşkın, heyelan, yeraltı suyu ve depremsellik gibi tüm parametrelerin değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. "Buraya yerleşim yeri kurulabilir mi?" sorusunun cevabının bilimsel etütlerle verilmesi gerektiğini kaydeden Karancı, her parsel için yapılan zemin etütlerinin de sadece prosedürü tamamlamak için yapılmaması, binanın zemine nasıl güvenle oturacağının bilimsel olarak belirlenmesi gerektiğini ifade etti. Karancı: "Depremsellik ve jeoloji kentin kader defteridir; satırlarını okumadan imara açan her karar, geleceğe bırakılmış bir borç senedidir. Tarım alanlarını imara açıyorlar, falezlerin üstüne yüksek katlı binalar dikiyor. Yeraltı suyunun yüksek olduğu, sıvılaşma riski taşıyan zeminlere geleceğin yükünü bindiriyorlar. Sonrasında faturayı ödemekten korkuyorlar; çünkü doğa, yapılan her hatanın bedelini er ya da geç tahsil eder biliyorlar" sözleriyle açıklamasını tamamladı.
Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) Antalya Şube Başkanı Mustafa Karancı, Antalya’da art arda meydana gelen depremlere ilişkin önemli uyarılarda bulundu. Karancı, Antalya’nın deprem tehlikesinin sadece derin depremlerden ibaret olmadığını, kentin batısında ve kuzeybatısında Fethiye-Burdur Fay Zonu gibi aktif fayların da bulunduğunu hatırlatarak, "Antalya deprem bölgesi değil" şeklindeki yanlış algının bilimsel bir karşılığının olmadığını belirtti. Antalya'nın çok bileşenli bir deprem tehlikesi taşıdığına dikkat çekti. ​Başkan Karancı, Antalya'da yaşanan depremlerin ardından yaptığı yazılı açıklamada, kentte yaşanan sarsıntıların tedirginliğe yol açtığını belirterek, dün geceki depremin etkileri konuşulurken bugün saat 13:21'de Kandilli Rasathanesi verilerine göre Aksu-Topallı merkezli 4.9 büyüklüğünde, yaklaşık 95 kilometre derinliğinde yeni bir depremin meydana geldiğini açıkladı.

- Derin Odaklı Deprem: Afrika-Anadolu Levha Etkileşimi Vurgusu

ANTALYA - ​Karancı, depremin hemen ardından ilk dakikalarda kurumlar arasında lokasyon ve derinlik farkları olsa da, çözümlemelerin tamamlanmasıyla verilerin netleştiğini ve yaşanan depremin derin odaklı bir deprem olduğunun anlaşıldığını vurguladı. Depremin, yüzeye yakın yerel bir kırıkta değil, bölgenin altında işleyen çok daha büyük bir tektonik süreç içinde oluştuğuna dikkat çekti. Kandilli'nin paylaştığı odak mekanizmasının ise bindirme (ters) fay karakterli ve Afrika-Anadolu levha etkileşimiyle uyumlu bir hareketi gösterdiğini belirtti.
​Başkan Karancı, Antalya’nın Aksu ilçesi ve yakın çevresinin, Doğu Akdeniz’in en aktif tektonik bölgelerinden biri olan Kıbrıs Yayı dalma-batma zonunun kuzey kesimine yakın bir konumda bulunduğunu açıkladı. Afrika Levhası'nın Akdeniz'in derinliklerinde Anadolu Levhası'nın altına doğru dalmaya devam ettiğini, farklı derinliklerde depremler ürettiğini ve bugün yaşanan 95 km derinlikli depremin de tam olarak bu mekanizmanın bir sonucu olduğunu ifade etti.

- ​" Antalya Deprem Bölgesi Değil" Yanılgısı Bilimsel Değil

 

JMO Antalya Şube Başkanı Karancı, Antalya’nın deprem tehlikesinin sadece derin depremlerden ibaret olmadığını, kentin batısında ve kuzeybatısında Fethiye- Burdur Fay Zonu gibi aktif fayların da bulunduğunu hatırlattı. Bu nedenle, " Antalya deprem bölgesi değil" şeklindeki yanlış algının bilimsel bir karşılığının olmadığını kesin bir dille belirtti ve Antalya'nın çok bileşenli bir deprem tehlikesi taşıdığına dikkat çekti.

 

 

- ​Afet İhmalin Sonucudur

Depremin bir doğa olayı olduğunu ancak afete dönüşmesinin ihmalin sonucu olduğunu vurgulayan Karancı, belediyelerde jeoloji mühendisi istihdamının artırılması gerektiğinin altını çizdi. Zemin etütlerini gerçek anlamda değerlendirecek, imar kararlarını bilim temelinde şekillendirecek uzmanların jeoloji mühendisleri olduğunu belirterek, bu uzmanların sadece kâğıt üzerinde imza için değil, sahaya çıkıp inceleme yapmak için görevlendirilmesi gerektiğini söyledi.

Başkan Karancı, rastgele imar kararlarının artık tarihe karışması gerektiğini açıkladı. Bir bölgenin imara açılmadan önce o alanın jeolojik-jeoteknik özelliklerinin detaylı şekilde incelenmesi; sıvılaşma, taşkın, heyelan, yeraltı suyu ve depremsellik gibi tüm parametrelerin değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. "Buraya yerleşim yeri kurulabilir mi?" sorusunun cevabının bilimsel etütlerle verilmesi gerektiğini kaydeden Karancı, her parsel için yapılan zemin etütlerinin de sadece prosedürü tamamlamak için yapılmaması, binanın zemine nasıl güvenle oturacağının bilimsel olarak belirlenmesi gerektiğini ifade etti.

Karancı: "Depremsellik ve jeoloji kentin kader defteridir; satırlarını okumadan imara açan her karar, geleceğe bırakılmış bir borç senedidir. Tarım alanlarını imara açıyorlar, falezlerin üstüne yüksek katlı binalar dikiyor. Yeraltı suyunun yüksek olduğu, sıvılaşma riski taşıyan zeminlere geleceğin yükünü bindiriyorlar. Sonrasında faturayı ödemekten korkuyorlar; çünkü doğa, yapılan her hatanın bedelini er ya da geç tahsil eder biliyorlar" sözleriyle açıklamasını tamamladı.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gollerbolgesigazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
islami chat mekan bizim almanya chat sohbet cinsel sohbet sohbet mobil sohbet türk sohbet sohbet
marsbahis Marsbahis Giriş marsbahis