Anasayfa Yazarlar DİLEKCE Yazı Detayı Bu yazı 1277+ kez okundu.
DİLEKCE
Köşe Yazarı
DİLEKCE
 

Ahh O Eski Günler! Bir Zaman Tüneli Yolculuğu

Yine gittim eskilere... Siyaset, yalan, dolan, entrikalar, katliamlar, çıkar ilişkileri... Artık içim kaldırmıyor!... Teknoloji çağının getirdiği hız ve değişim rüzgârları ve de günümüzün yalan rüzgarları arasında kaybolup giderken, bazen durup geriye dönmek isteriz. Takvim yaprakları ne kadar yeni yüzyılı, yeni Türkiye’yi gösterse de içimizde bir ses fısıldar: “Ahh o eski Türkiye, o geçen yüzyıl…” İşte bu yazı, sizi alıp 70'lerin 80’lerin o samimi, o gerçeküstü yaşamına, çocukluğumuzun ve gençliğimizin duru güzelliğine götürecek bir zaman tüneli yolculuğu… Seksenler Dizisinden Sahnelere: Yalın, Doğal, Samimi Bir Yaşam Hatırlarsınız, TRT’nin o meşhur “Seksenler” dizisini… Sadece bizim kuşağın değil, Z kuşağının bile ilgiyle izlediği o dizideki gibiydi hayat. Yalındı, doğaldı, samimiydi. Apartman dairelerinde değil, bahçeli evlerde, mahalle aralarında yankılanırdı çocuk sesleri. Aile bağları kopmazdı, dostluklar çıkarsızdı, komşuluk ruhu her evin kapısını açık tutardı. Mahalle esnafının sıcak sohbetleri, ilk aşkların masumiyeti… Her şey bir filim şeridi gibi gözümüzde canlanır. İyi günde de kötü günde de bir aradaydık, paylaşmak için sebep aramazdık. Koşulsuz sevgi ve saygı, yaşamın ta kendisiydi. Doğduğun Yer Kaderindi: Akraba Sofraları ve Komşu Ziyaretleri Şimdilerde tayinler, göçler, dünyanın dört bir yanına savrulan hayatlar… Ama o yıllarda, doğduğun yer gerçekten de kaderindi. Tüm akrabalar aynı şehirde, hatta aynı mahallede yaşar, her an bir araya gelebilmenin huzurunu yaşardık. Belki 70’lerde Almanya’ya giden gurbetçilerimiz hariç, onlar bile her yaz memleketlerine dönüp sıla hasretini dindirirdi. Aynı şehirde okur, aynı şehirde çalışır, kendi memleketinden biriyle yuva kurardın. Bu, aile bağları için büyük bir avantajdı. Şimdi “ayran içtik ayrı düştük” misali, her birimiz farklı coğrafyalarda… Kapılar kilitlenmezdi, herkes herkesi tanırdı. Canın mı sıkıldı, dertleşmek mi istiyorsun? Hop, habersizce komşuya ya da akrabana gider, hoş beş ederdin. Ev sahibinin “Eyvah ne ikram edeceğim?” telaşı olmazdı, kuru bir çay bile yeterdi; maksat muhabbetti. O samimi sofralar, o dertleşmeler… Unutulur mu? Piknik Anıları: Yürüyerek Gidilen Keyifli Günler Çocukluğumuzun piknikleri de ayrı bir efsaneydi. Isparta’da ilkokul yıllarımızda Ayazmana’ya, Öküz Battı’ya, Halife Sultan’a giderdik. Öyle şimdiki gibi servislerle değil, yürüyerek! Öğretmenlerimiz başımızda, şarkılar marşlar söyleyerek gider gelirdik. Yorulmak ne kelime, gençlik işte! Yaz mevsiminde tüm akrabalar toplanır, kalabalık piknikler düzenlenirdi. Gökçay- kiraz bahçeleri, Gölcük, Milas, Kirazlıdere, Andık Deresi, Bezirgan, bağlar- bahçeler ve Eğirdir- Bedre… Aslında Isparta’da ne çok piknik seçeneğimiz varmış meğer! "Vadim O Kadar Yeşildi Ki" dedirten cinsten. O yıllarda bugünkü gibi mangal kültürü yoktu. İyi ki de yokmuş! Herkes evinde ne varsa onu getirir, yere serilen sofralarda bir araya gelinir, sohbet muhabbet eşliğinde yenilirdi. İp atlanır, top oynanır, iskambil kâğıtlarıyla “papaz kaçtı” oynanır, kaybedenlere komik cezalar verilirdi. Ağaca salıncak kurulur, birlikte kahkahalar atılarak keyifli bir gün geçirilirdi. Yaz Akşamları ve Sinema Keyfi: Yeşilçam’ın Işıltılı Dünyası Isparta’nın meşhur ve elit İstasyon Caddesi’nde yapılan yaz akşamı yürüyüşleri, Petek Pastanesi’nde molalar, dondurma keyifleri… Ya da İstasyon Parkı’nda dostlarla içilen çaylar… Tüm bunlar, dostlukla birleşince tadına doyulmaz anlara dönüşürdü. Bir de sinema keyfi vardı! Yeşilçam’ın o meşhur filmleri vizyona girdiğinde mahallede kimse kalmaz, sinemalar hınca hınç dolardı. Şehir Sineması, Atlas Sineması, Yazlık Sinemalar, Altıniş Sineması… Altıniş Sineması’ndaki localar ayrı bir hava katardı, sanki oradan film izlemek daha bir özeldi. Yaz mevsimi daha dolu dolu, daha güzel yaşanırdı. Kış hazırlıkları da imece usulü yapılır, herkes birbirine yardım ederdi. Kışın dışarıda çok aktivite olmasa da yine eş dost hep bir aradaydı. Siyah Beyazdan Renklere, Sonra Küçücük Bir Telefona… 1974’lü yıllarda hayatımıza siyah beyaz televizyon girmesiyle birlikte sanki hayatımız birden renklendi ya da biz öyle sandık! Televizyon programları, dizileri sohbetlerimizin konusu oldu. Sevdiğimiz diziler olduğunda eve misafir gelsin istemedik, bir yere gitmek istemedik. İşte o anlarda başladı o “kopuş”… Yavaş yavaş "Yalnızlaştık"! Yıllar yılları kovaladı, teknoloji hızla ilerledi. Doğduğun topraklar seni doyurmaz oldu. Doğduğun yer değil, doyduğun yer kaderin oldu. Küçücük bir telefonun içine hapsoldu dünya. Ve biz büyüdükçe, kirlendi dünya... Peki siz, bu satırları okurken kendi çocukluğunuza, gençliğinize bir yolculuk yaptınız mı? Hangi anılar canlandı gözünüzde?  
Ekleme Tarihi: 19 Temmuz 2025 -Cumartesi

Ahh O Eski Günler! Bir Zaman Tüneli Yolculuğu

Yine gittim eskilere... Siyaset, yalan, dolan, entrikalar, katliamlar, çıkar ilişkileri... Artık içim kaldırmıyor!...

Teknoloji çağının getirdiği hız ve değişim rüzgârları ve de günümüzün yalan rüzgarları arasında kaybolup giderken, bazen durup geriye dönmek isteriz. Takvim yaprakları ne kadar yeni yüzyılı, yeni Türkiye’yi gösterse de içimizde bir ses fısıldar: “Ahh o eski Türkiye, o geçen yüzyıl…” İşte bu yazı, sizi alıp 70'lerin 80’lerin o samimi, o gerçeküstü yaşamına, çocukluğumuzun ve gençliğimizin duru güzelliğine götürecek bir zaman tüneli yolculuğu…

Seksenler Dizisinden Sahnelere: Yalın, Doğal, Samimi Bir Yaşam

Hatırlarsınız, TRT’nin o meşhur “Seksenler” dizisini… Sadece bizim kuşağın değil, Z kuşağının bile ilgiyle izlediği o dizideki gibiydi hayat. Yalındı, doğaldı, samimiydi. Apartman dairelerinde değil, bahçeli evlerde, mahalle aralarında yankılanırdı çocuk sesleri. Aile bağları kopmazdı, dostluklar çıkarsızdı, komşuluk ruhu her evin kapısını açık tutardı. Mahalle esnafının sıcak sohbetleri, ilk aşkların masumiyeti… Her şey bir filim şeridi gibi gözümüzde canlanır. İyi günde de kötü günde de bir aradaydık, paylaşmak için sebep aramazdık. Koşulsuz sevgi ve saygı, yaşamın ta kendisiydi.

Doğduğun Yer Kaderindi: Akraba Sofraları ve Komşu Ziyaretleri

Şimdilerde tayinler, göçler, dünyanın dört bir yanına savrulan hayatlar… Ama o yıllarda, doğduğun yer gerçekten de kaderindi. Tüm akrabalar aynı şehirde, hatta aynı mahallede yaşar, her an bir araya gelebilmenin huzurunu yaşardık. Belki 70’lerde Almanya’ya giden gurbetçilerimiz hariç, onlar bile her yaz memleketlerine dönüp sıla hasretini dindirirdi. Aynı şehirde okur, aynı şehirde çalışır, kendi memleketinden biriyle yuva kurardın. Bu, aile bağları için büyük bir avantajdı. Şimdi “ayran içtik ayrı düştük” misali, her birimiz farklı coğrafyalarda…
Kapılar kilitlenmezdi, herkes herkesi tanırdı. Canın mı sıkıldı, dertleşmek mi istiyorsun? Hop, habersizce komşuya ya da akrabana gider, hoş beş ederdin. Ev sahibinin “Eyvah ne ikram edeceğim?” telaşı olmazdı, kuru bir çay bile yeterdi; maksat muhabbetti. O samimi sofralar, o dertleşmeler… Unutulur mu?

Piknik Anıları: Yürüyerek Gidilen Keyifli Günler

Çocukluğumuzun piknikleri de ayrı bir efsaneydi. Isparta’da ilkokul yıllarımızda Ayazmana’ya, Öküz Battı’ya, Halife Sultan’a giderdik. Öyle şimdiki gibi servislerle değil, yürüyerek! Öğretmenlerimiz başımızda, şarkılar marşlar söyleyerek gider gelirdik. Yorulmak ne kelime, gençlik işte!

Yaz mevsiminde tüm akrabalar toplanır, kalabalık piknikler düzenlenirdi. Gökçay- kiraz bahçeleri, Gölcük, Milas, Kirazlıdere, Andık Deresi, Bezirgan, bağlar- bahçeler ve Eğirdir- Bedre… Aslında Isparta’da ne çok piknik seçeneğimiz varmış meğer! "Vadim O Kadar Yeşildi Ki" dedirten cinsten.
O yıllarda bugünkü gibi mangal kültürü yoktu. İyi ki de yokmuş! Herkes evinde ne varsa onu getirir, yere serilen sofralarda bir araya gelinir, sohbet muhabbet eşliğinde yenilirdi. İp atlanır, top oynanır, iskambil kâğıtlarıyla “papaz kaçtı” oynanır, kaybedenlere komik cezalar verilirdi. Ağaca salıncak kurulur, birlikte kahkahalar atılarak keyifli bir gün geçirilirdi.

Yaz Akşamları ve Sinema Keyfi: Yeşilçam’ın Işıltılı Dünyası

Isparta’nın meşhur ve elit İstasyon Caddesi’nde yapılan yaz akşamı yürüyüşleri, Petek Pastanesi’nde molalar, dondurma keyifleri… Ya da İstasyon Parkı’nda dostlarla içilen çaylar… Tüm bunlar, dostlukla birleşince tadına doyulmaz anlara dönüşürdü.

Bir de sinema keyfi vardı! Yeşilçam’ın o meşhur filmleri vizyona girdiğinde mahallede kimse kalmaz, sinemalar hınca hınç dolardı. Şehir Sineması, Atlas Sineması, Yazlık Sinemalar, Altıniş Sineması… Altıniş Sineması’ndaki localar ayrı bir hava katardı, sanki oradan film izlemek daha bir özeldi. Yaz mevsimi daha dolu dolu, daha güzel yaşanırdı. Kış hazırlıkları da imece usulü yapılır, herkes birbirine yardım ederdi. Kışın dışarıda çok aktivite olmasa da yine eş dost hep bir aradaydı.

Siyah Beyazdan Renklere, Sonra Küçücük Bir Telefona…

1974’lü yıllarda hayatımıza siyah beyaz televizyon girmesiyle birlikte sanki hayatımız birden renklendi ya da biz öyle sandık! Televizyon programları, dizileri sohbetlerimizin konusu oldu. Sevdiğimiz diziler olduğunda eve misafir gelsin istemedik, bir yere gitmek istemedik. İşte o anlarda başladı o “kopuş”… Yavaş yavaş "Yalnızlaştık"!

Yıllar yılları kovaladı, teknoloji hızla ilerledi. Doğduğun topraklar seni doyurmaz oldu. Doğduğun yer değil, doyduğun yer kaderin oldu. Küçücük bir telefonun içine hapsoldu dünya. Ve biz büyüdükçe, kirlendi dünya...

Peki siz, bu satırları okurken kendi çocukluğunuza, gençliğinize bir yolculuk yaptınız mı? Hangi anılar canlandı gözünüzde?

 
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (14)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gollerbolgesigazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Özgür Bütüner
(19.07.2025 19:44 - #395)
Aynı anılar hemen hepimizin az çok ortak yanlarıydı bir zamanlar. Hayatımızdaki "keşke" lerden biriydi çocukluklarımızda yaşadıklarımız. Zamanla sadece anılarımızda birer mutlu sayfa olarak kaldı maalesef. Aile, arkadaşlık, komşuluk, dostluk, akrabalık hepsi gittikçe uzaklaştığımız değerler oldu. Tüfek icat oldu mertlik bozuldu uzun zamandan beri. Şimdi sadece gülümseyerek anılarımızda saklayayabileceğimiz zamanlar olarak kalacağı için üzgünüm
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gollerbolgesigazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Ali Telli
(19.07.2025 21:25 - #396)
Dilek hanım.Benim Cumhuriyet ilkokulu ve Celebiler mah. Anilarım hep aynı.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gollerbolgesigazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Suheyla akkaya
(20.07.2025 07:50 - #397)
Bu sabah okudum sanki doğduğum Karabüklüyüm yere tekrar gittim geldim bu zaman yolculuğu beni o kadar çok mutlu etti ki aldığım hazin kelimelerle ifade etmekte ,zorlanıyorum.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gollerbolgesigazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Ümit U.
(20.07.2025 09:24 - #398)
Çok güzel Eski günleri analiz etmişsiniz Dilek hanım. Teşekkür ederim kalemine yüreğine sağlık Selamlar sevgiler
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gollerbolgesigazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Altınay Ü.
(20.07.2025 09:42 - #399)
Dilekcim.Ne güzeldi o günler.İsparta'da geçen günlerimi unutamıyorum. Bir ayağımız Isparta'daydı.Özlemle anıyorum,selamlar sevgiler.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gollerbolgesigazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Ömür
(20.07.2025 12:01 - #400)
Kalemine sağlık
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gollerbolgesigazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Füsun
(20.07.2025 12:03 - #401)
Eski günlere cocukluğuma gittim kalemine sağlık
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gollerbolgesigazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Hatice
(20.07.2025 12:05 - #402)
Baştan aşağı her anlattığını sonuna kadar yaşadık canım arkadaşım. O günlerin özlemi ile 80 ler dizisini hala izliyorum. Ve diyorum ki, o günler unutulmasın. Dostlukları aynı Sıcaklığı ile yaşayalım ve yaşatalım. İnsanlık ölmesin...
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gollerbolgesigazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Cem
(20.07.2025 16:27 - #403)
Dilek Ablam yine zamanda yolculuk yaptırdın bizlere, o güzelim masalsı günlere…
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gollerbolgesigazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
N. Ataseven
(20.07.2025 19:07 - #404)
Yetmişli seksenli yıllar dinmeyen fırtına değil Kasırgalar gibiydi, kutluyorum sizi beni zaman túnelinde gezdirdiniz.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gollerbolgesigazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
ömer özer
(20.07.2025 21:17 - #405)
yolculuk için teşekkürler
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gollerbolgesigazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Azize Tekeli Uysal.
(21.07.2025 05:49 - #406)
Çok güzel yazmışsın Dilekcigim.Eskiler gözümde canlandı.Annelerimizin misafirlerle dolup taşan evleri,misafir hazırlıkları.Eline kalemine sağlık.Sevim abla gözümde canlandı.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gollerbolgesigazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Nafia
(21.07.2025 10:51 - #407)
Çocukluğuma gençlik yıllarıma götürdünüz çok güzel anlamışsınız komşuluk arkadaşlık akraba ve eş dost ilişkileri ne güzeldi özlemle anıyoruz
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gollerbolgesigazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Nilgün Üncü Açıkgöz
(21.07.2025 16:52 - #408)
DİLEKCİM, ÇOCUKLUĞUM,GENC KIZLIĞIM CANLANDİ GÖZÜMDE... YAZDIĞIN YERLER SIRAYA GİRDİ BİR BİR...NE GÜZEL GÜNLERDİ AH O GÜNLER...BAYRAM ZİYARETLERİMİZ,AİLECEK ÇOLUK ÇOCUK EL ÖPMELER...HALLAÇ SOKAĞININ BAŞINDAN SONUNA KADAR TÜM AKRABALARIMIZI TEK TEK DOLAŞMALAR...NE GÜNLERDİ AH O GÜNLER...BNM DE AKLIMA GELİVERENLER İŞTE...HADİ HOŞÇAKAL CNM...
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gollerbolgesigazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
islami chat mekan bizim almanya chat sohbet cinsel sohbet sohbet mobil sohbet türk sohbet sohbet
marsbahis Marsbahis Giriş marsbahis