DİLEKCE
Köşe Yazarı
DİLEKCE
 

İnsanı Düzelt, Dünya Güzelleşir

Yoğun ve stresli bir haftanın ardından, bitkin düşmüş bir baba, Pazar sabahını evinde dinlenerek geçirme hayalleri kurar. Gazetesini alır, kahvesini yapar ve tüm gün huzur içinde vakit geçirmeyi planlar. Ancak, bu huzurlu plan, oğlunun heyecanlı sesiyle bozulur. Çocuk, babasının verdiği sinema sözünü hatırlatır. Baba, yorgunluğunun üzerine bir de dışarı çıkma fikrinden hiç hoşlanmaz ve bir bahaneyle bu durumdan kurtulmaya çalışır. Tam o sırada, gazetenin yanında duran dünya haritası dikkatini çeker. Haritayı parçalara ayırır ve oğluna, "Bu haritayı düzelttiğinde sinemaya gideceğiz" der. Baba, karmaşık bir yapboz gibi dağılmış haritanın kolay kolay birleştirilemeyeceğini düşünür , bu haritayı akşama kadar bir araya getiremez" diye geçirir içinden ve rahat bir nefes alır. Ancak, aradan sadece dakikalar geçtikten sonra, oğlu elinde düzelmiş haritayla babasının yanına gelir ve "Baba, haritayı düzelttim, hazırlanıyorum" der. Baba, şaşkınlık ve hayret içinde, oğlunun bu kadar kısa sürede imkansız gibi görünen bir işi nasıl başardığını merak eder. Haritayı incelediğinde, parçaların kusursuz bir şekilde birleştiğini görür. Oğluna, bu işi nasıl başardığını sorduğunda, çocuk şu anlamlı cevabı verir: "Baba, haritanın arkasında bir insan resmi vardı. Ben önce o insan resmini düzelttim. İnsan düzelince, dünya da kendiliğinden düzeldi." Neden Böyle Bir Hikaye İle Başladım Yazıma? Pazar sabahı, yorgun bir babanın kaçış arayışıyla başlayan bu hikaye, kirlenen ve insan eliyle kirlettiğimiz dünyada aslında hepimizin içinde saklı olan bir gerçeği yüzümüze vuruyor: "Dünyayı düzeltmek, önce insanı düzeltmekle başlar." Küçük bir çocuğun masumiyetiyle dile getirdiği bu basit gerçek, bugün yaşadığımız karmaşık sorunların da temel çözüm anahtarını sunuyor. Maalesef insan olarak doğup sonrasında, insan olmayı ve insan kalmayı başaramıyoruz. İnsanca yaşamayı beceremiyoruz. İşte bütün mesele burada... Modern Dünyanın Utanç Tablosu! Bugün dünya, hukuksuzluğun, derin yoksulluğun ve vicdansızlığın pençesinde kıvranıyor. Bu duruma en güncel örnek; Filistin'de yaşanan insanlık dramı, sadece bir coğrafyanın değil, tüm insanlığın kanayan yarası. Masum çocukların, kadınların ve yaşlıların bombalar altında can verdiği, evlerinden sürüldüğü, temel insan haklarından mahrum bırakıldığı bu vahşet, modern dünyanın utanç tablosu olarak tarihe kazınıyor. Yolsuzluk, Adaletsizlik, Ayrımcılık Derin yoksulluk, adaletsiz gelir dağılımı, açlık ve sefalet, dünyanın dört bir yanında milyonlarca insanın yaşamını karartıyor. Zengin ile fakir arasındaki uçurum her geçen gün daha da derinleşirken, insan onuruna yakışmayan koşullarda yaşam mücadelesi verenlerin sayısı artıyor. Hukuksuzluk, yolsuzluk, adaletsizlik ve ayrımcılık, toplumların temel taşlarını sarsıyor. Güçlünün zayıfı ezdiği, haklının haksızlık karşısında sustuğu veya susturulduğu bir dünya düzeni, vicdan sahibi herkesi derinden yaralıyor. Son yıllarda, insan eliyle yaratılan olumsuzluklar, doğaya ve insana verilen zarar, geri dönülmesi zor bir noktaya ulaşıyor. İklim değişikliği, çevre kirliliği, doğal kaynakların hoyratça tüketimi, gelecek nesillerin yaşam hakkını tehdit ediyor. Savaşlar, terör eylemleri, nefret söylemleri ve ayrımcılık, toplumları kutuplaştırıyor, şiddeti körüklüyor ve insanlığı uçurumun kenarına sürüklüyor. Peki, Bu Karanlık Tablodan Nasıl Çıkacağız? Çocuğun babasına verdiği o basit cevap, aslında yol haritamızı da çiziyor: İnsanı düzeltmek! İnsanın vicdanını, merhametini, adalet duygusunu ve sorumluluk bilincini yeniden yeşertmek. İnsanın, insan onuruna yakışır bir yaşam sürmesi için mücadele etmek. İnsanın, doğaya ve tüm canlılara saygı duymasını sağlamak. Eğitim, bu süreçte en önemli araçlardan biri. Çocuklarımıza, insan haklarına saygılı, adil, vicdanlı ve duyarlı bireyler olarak yetişmeleri için gerekli bilgi ve değerleri kazandırmak. Sanat, edebiyat, felsefe ve bilim, insanı insan yapan değerleri hatırlatmak, vicdanı beslemek ve empati duygusunu geliştirmek, bunlar en güçlü araçlar. Toplumsal Sorumluluk Bilinci Sivil toplum kuruluşları, gönüllü hareketler ve aktivizm, adaletsizliklere karşı ses çıkarmak, farkındalık yaratmak ve değişim için mücadele etmek için hayati öneme sahip. Medya, doğru ve tarafsız bilgi akışını sağlayarak, vicdanları harekete geçirmek ve toplumsal sorumluluk bilincini artırmakla yükümlü. Siyasi liderler, hukuk devleti ilkelerine bağlı, adil, şeffaf ve hesap verebilir yönetim anlayışını benimsemek zorunda. Uluslararası kuruluşlar, insan hakları ihlallerine karşı sessiz kalmamalı, adaletin sağlanması için etkin rol oynamalı. Dünyadaki sorunların temelinde, insanın iç dünyasındaki sorunlar yatar. Hoşgörüsüzlük, bencillik, açgözlülük gibi olumsuz duygular, dünyayı yaşanmaz hale getirir. Daha Yaşanabilir Bir Dünya: Her Birimizin Elinde Dünyadaki sorunların çözümü, öncelikle insanın kendisini düzeltmesinden geçer. Unutmayalım ki, her birimiz bu dünyayı değiştirebilecek ve daha da yaşanabilir bir yer haline getirebilecek güce sahibiz. Küçük bir iyilik, bir tebessüm, bir yardım eli, bir vicdanlı duruş, merhamet, sorumluluk bilinci ve en önemlisi ADALET duygusu, dalga dalga yayılarak büyük değişimlere yol açabilir. Dünyayı düzeltmek insanı düzeltmekle başlar. Ve bu değişim, her birimizin elinde.
Ekleme Tarihi: 13 April 2025 - Sunday

İnsanı Düzelt, Dünya Güzelleşir

Yoğun ve stresli bir haftanın ardından, bitkin düşmüş bir baba, Pazar sabahını evinde dinlenerek geçirme hayalleri kurar. Gazetesini alır, kahvesini yapar ve tüm gün huzur içinde vakit geçirmeyi planlar. Ancak, bu huzurlu plan, oğlunun heyecanlı sesiyle bozulur. Çocuk, babasının verdiği sinema sözünü hatırlatır. Baba, yorgunluğunun üzerine bir de dışarı çıkma fikrinden hiç hoşlanmaz ve bir bahaneyle bu durumdan kurtulmaya çalışır.

Tam o sırada, gazetenin yanında duran dünya haritası dikkatini çeker. Haritayı parçalara ayırır ve oğluna, "Bu haritayı düzelttiğinde sinemaya gideceğiz" der. Baba, karmaşık bir yapboz gibi dağılmış haritanın kolay kolay birleştirilemeyeceğini düşünür , bu haritayı akşama kadar bir araya getiremez" diye geçirir içinden ve rahat bir nefes alır.

Ancak, aradan sadece dakikalar geçtikten sonra, oğlu elinde düzelmiş haritayla babasının yanına gelir ve "Baba, haritayı düzelttim, hazırlanıyorum" der. Baba, şaşkınlık ve hayret içinde, oğlunun bu kadar kısa sürede imkansız gibi görünen bir işi nasıl başardığını merak eder. Haritayı incelediğinde, parçaların kusursuz bir şekilde birleştiğini görür. Oğluna, bu işi nasıl başardığını sorduğunda, çocuk şu anlamlı cevabı verir: "Baba, haritanın arkasında bir insan resmi vardı. Ben önce o insan resmini düzelttim. İnsan düzelince, dünya da kendiliğinden düzeldi."

Neden Böyle Bir Hikaye İle Başladım Yazıma?

Pazar sabahı, yorgun bir babanın kaçış arayışıyla başlayan bu hikaye, kirlenen ve insan eliyle kirlettiğimiz dünyada aslında hepimizin içinde saklı olan bir gerçeği yüzümüze vuruyor: "Dünyayı düzeltmek, önce insanı düzeltmekle başlar." Küçük bir çocuğun masumiyetiyle dile getirdiği bu basit gerçek, bugün yaşadığımız karmaşık sorunların da temel çözüm anahtarını sunuyor.

Maalesef insan olarak doğup sonrasında,
insan olmayı ve
insan kalmayı başaramıyoruz.
İnsanca yaşamayı beceremiyoruz.
İşte bütün mesele burada...

Modern Dünyanın Utanç Tablosu!

Bugün dünya, hukuksuzluğun, derin yoksulluğun ve vicdansızlığın pençesinde kıvranıyor. Bu duruma en güncel örnek; Filistin'de yaşanan insanlık dramı, sadece bir coğrafyanın değil, tüm insanlığın kanayan yarası. Masum çocukların, kadınların ve yaşlıların bombalar altında can verdiği, evlerinden sürüldüğü, temel insan haklarından mahrum bırakıldığı bu vahşet, modern dünyanın utanç tablosu olarak tarihe kazınıyor.

Yolsuzluk, Adaletsizlik, Ayrımcılık

Derin yoksulluk, adaletsiz gelir dağılımı, açlık ve sefalet, dünyanın dört bir yanında milyonlarca insanın yaşamını karartıyor. Zengin ile fakir arasındaki uçurum her geçen gün daha da derinleşirken, insan onuruna yakışmayan koşullarda yaşam mücadelesi verenlerin sayısı artıyor. Hukuksuzluk, yolsuzluk, adaletsizlik ve ayrımcılık, toplumların temel taşlarını sarsıyor. Güçlünün zayıfı ezdiği, haklının haksızlık karşısında sustuğu veya susturulduğu bir dünya düzeni, vicdan sahibi herkesi derinden yaralıyor.

Son yıllarda, insan eliyle yaratılan olumsuzluklar, doğaya ve insana verilen zarar, geri dönülmesi zor bir noktaya ulaşıyor. İklim değişikliği, çevre kirliliği, doğal kaynakların hoyratça tüketimi, gelecek nesillerin yaşam hakkını tehdit ediyor. Savaşlar, terör eylemleri, nefret söylemleri ve ayrımcılık, toplumları kutuplaştırıyor, şiddeti körüklüyor ve insanlığı uçurumun kenarına sürüklüyor.

Peki, Bu Karanlık Tablodan Nasıl Çıkacağız?

Çocuğun babasına verdiği o basit cevap, aslında yol haritamızı da çiziyor: İnsanı düzeltmek! İnsanın vicdanını, merhametini, adalet duygusunu ve sorumluluk bilincini yeniden yeşertmek. İnsanın, insan onuruna yakışır bir yaşam sürmesi için mücadele etmek. İnsanın, doğaya ve tüm canlılara saygı duymasını sağlamak.

Eğitim, bu süreçte en önemli araçlardan biri. Çocuklarımıza, insan haklarına saygılı, adil, vicdanlı ve duyarlı bireyler olarak yetişmeleri için gerekli bilgi ve değerleri kazandırmak. Sanat, edebiyat, felsefe ve bilim, insanı insan yapan değerleri hatırlatmak, vicdanı beslemek ve empati duygusunu geliştirmek, bunlar en güçlü araçlar.

Toplumsal Sorumluluk Bilinci

Sivil toplum kuruluşları, gönüllü hareketler ve aktivizm, adaletsizliklere karşı ses çıkarmak, farkındalık yaratmak ve değişim için mücadele etmek için hayati öneme sahip. Medya, doğru ve tarafsız bilgi akışını sağlayarak, vicdanları harekete geçirmek ve toplumsal sorumluluk bilincini artırmakla yükümlü.

Siyasi liderler, hukuk devleti ilkelerine bağlı, adil, şeffaf ve hesap verebilir yönetim anlayışını benimsemek zorunda. Uluslararası kuruluşlar, insan hakları ihlallerine karşı sessiz kalmamalı, adaletin sağlanması için etkin rol oynamalı.

Dünyadaki sorunların temelinde, insanın iç dünyasındaki sorunlar yatar. Hoşgörüsüzlük, bencillik, açgözlülük gibi olumsuz duygular, dünyayı yaşanmaz hale getirir.

Daha Yaşanabilir Bir Dünya: Her Birimizin Elinde

Dünyadaki sorunların çözümü, öncelikle insanın kendisini düzeltmesinden geçer. Unutmayalım ki, her birimiz bu dünyayı değiştirebilecek ve daha da yaşanabilir bir yer haline getirebilecek güce sahibiz. Küçük bir iyilik, bir tebessüm, bir yardım eli, bir vicdanlı duruş, merhamet, sorumluluk bilinci ve en önemlisi ADALET duygusu, dalga dalga yayılarak büyük değişimlere yol açabilir. Dünyayı düzeltmek insanı düzeltmekle başlar. Ve bu değişim, her birimizin elinde.
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (2)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gollerbolgesigazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Özgür Bütüner
(13.04.2025 17:55 - #370)
Bizler büyüdükçe dünyayı yok etmek ve kirletmek için elimizden geleni yapıyoruz toplum olarak maalesef.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gollerbolgesigazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Srpl Ç.
(14.04.2025 09:51 - #372)
Çok güzel yazmışsın. Tüm kötülüklere, zorbalıklara rağmen yılmak yok, sonrası tam anlamıyla iyilik güzellik olacak..
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gollerbolgesigazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.